Esas No: 2021/19193
Karar No: 2022/2334
Karar Tarihi: 27.04.2022
Danıştay 2. Daire 2021/19193 Esas 2022/2334 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/19193 E. , 2022/2334 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/19193
Karar No : 2022/2334
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Karabük İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapan davacının, tenzili rütbe suretiyle polis memurluğuna atanmasına ilişkin işlemin iptali ile, işlem nedeniyle ödenmeyen aylık farkların her birinin hak ediş tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay İkinci Dairesinin 15/09/2021 günlü, E:2021/15036, K:2021/2669 sayılı bozma kararına uyularak; davacının komiser yardımcısı olarak atanmasından dört yıl sonra yargı kararının uygulandığından bahisle, subjektif kazanımlarını ortadan kaldıracak şekilde, komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanması yolunda tesis edilen işlemde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerine uyarlık bulunmadığı; diğer taraftan, davacının komiser yardımcılığına, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda yapılan bir değerlendirme sonucunda atandığı, idarenin açık mevzuat hükmüne aykırı bir uygulamasından söz edilemeyeceği, maddi olay yönünden de hatalı bir saptamaya dayanılmadığı görüldüğünden; bu atama işleminin açık hataya dayandığı ve her zaman geri alınabileceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline; davacı tarafından, 12/09/2014 tarihli dava dilekçesinde belirtilmemesine karşın dava açıldıktan sonra davacı vekili tarafından ise 29/12/2014 tarihli ikinci dilekçede, ayrıca işlem nedeniyle ödenmeyen aylık farkların her birinin hak ediş tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesinin de istenildiği görülmekte olup tarafların sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyeceklerine ilişkin 2577 sayılı Kanunun 16/4. maddesinde yer alan usul kuralı gereği, dava dilekçesinde yer almayan parasal haklara ilişkin istemin, yeni bir dilekçe ile ileri sürülemeyeceği, bu istemin davanın genişletilmesi yasağı kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, anılan istemin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 02/05/2009 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı kursu sınavı ile ilgili olarak ... İdare Mahkemesinde açılan davada verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin karar uyarınca sınavın 88 soru üzerinden hesaplandığı, anılan mahkeme kararları doğrultusunda yeniden yapılan değerlendirme neticesinde hazırlanan 3. listede de davacının 80 puan ile 195. erkek yedek sırasında olması nedeniyle kontenjan (1125) içerisine giremediği anlaşıldığından davacı hakkında tesis edilen işlemin, hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmekte olup; davacı tarafından ise, işlem nedeniyle ödenmeyen aylık farkların her birinin hak ediş tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddinin hukuka aykırı olduğu, Mahkemece, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında görülmesi durumunda, istem hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi, ya da iptali istenilen işlemin sonucu olarak davacıya ödenmesi gereken hak ve alacaklar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin; davacının adli yardım isteminin, Danıştay Beşinci Dairesinin 29/08/2019 günlü E:2019/3349 sayılı kararı ile kabul edildiği görüldüğünden, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince, adli yardım istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACI ve DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Yargı kararı uyarınca yapılan yeni sıralamaya göre 02/05/2009 tarihinde gerçekleştirilen komiser yardımcılığı sınavında başarısız olduğu sabit olan davacının, komiser yardımcılığı kursuna devam ettirilerek kursu başarıyla tamamlaması üzerine komiser yardımcılığına atanmasında, idarenin açık hatası bulunduğu ve davacının hukuka aykırı işlem dolayısıyla elde ettiği komiser yardımcılığı statüsünün kazanılmış hak kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.