22. Hukuk Dairesi 2017/25603 E. , 2019/21835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu iddia ve taleplerin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının ve davalı ...’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, davacı vekilinin 02/10/2015 tarihli (elektronik imzalı) ıslah dilekçesinin, davanın tamamen ıslahı mahiyetinde olduğu, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 180/1. maddesi gereğince yeni bir dava dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle, ıslahın yapılmamış sayılması gerektiği kabul edilmiştir.
Davacının davasını belirsiz alacak davası türünde açtığı sabittir. Uyap üzerinden gönderilen, 20/07/2015 tarihli (elektronik imzalı) dilekçede, davanın tam eda davası olarak ıslah edildiği, kıdem tazminatı, fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacaklarına yönelik dava dilekçesinde talep edilen değerlerin de ıslah yoluyla artırıldığı beyan edilmiştir. Öncelikle bu dilekçe içeriğinde, davanın tamamen ıslah edildiğine yönelik bir ifade yoktur. Dilekçede, davanın tam eda davası olarak ıslah edildiği yazılı ise de, belirsiz alacak davası, zaten niteliği gereği baştan itibaren tam eda davasıdır. Dolayısıyla, davanın tam eda davası olarak ıslah edildiği şeklindeki ifade, davaya hukuki bir değişiklik kazandırmamıştır. Ancak, aynı dilekçe içeriğinde kıdem tazminatı, fazla çalışma ile genel tatil ücreti alacakları bakımından, dava dilekçesinde talep edilen değerlerin ıslah yoluyla artırıldığı görülmektedir. Dolayısıyla, bahsi geçen dilekçe bu yönüyle kısmi ıslah mahiyetindedir. Kısmi ıslahta ise, yeni bir dava dilekçesi sunulması luzümu yoktur. Bu itibarla, Mahkemece, dava değerinin yükseltilmesine ilişkin kısmi ıslahın geçersiz olduğunun kabul edilmesi hatalı olmuştur.Anılan sebeple, 20/07/2015 elektronik imza tarihli kısmi ıslah dilekçesi ile dava değerinin yükseltildiği esas alınmalıdır. Ayrıca, ıslah harcının eksik ödenmiş olduğu da gözetilerek, harç eksikliğinin giderilmesi için gerekli usulü işlemler yerine getirilmelidir. Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının, hükümde yazılı gerekçeyle belirsiz alacak davasına konu olamayacağından, hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi ise, isabetli görülmüştür.
3-Dava dilekçesinde, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacağı için toplam 100,00 TL talep edilmiş, ancak bu tutarın her bir alacak kalemine düşen kısmı açıklanmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1-(ğ) maddesi uyarınca, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucu belirtilmelidir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu hususun eksik olması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vermesi gerektiği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılacağı hükmü düzenlenmiştir. Bu halde, Mahkemece, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı için dava dilekçesinde talep edilen 100,00 TL’nin, ne kadarının hafta tatili ücretine ne kadarının genel tatil ücretine ilişkin olduğunu açıklaması için davacı vekiline bir haftalık ihtaratlı kesin süre verilmelidir. Mahkemece bu yönde bir işlem yapılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır.
4-Kabule göre de, davalı ... lehine vekalet ücretinin eksik belirlenmesi hatalı görülmüştür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.