Esas No: 2021/2829
Karar No: 2022/5722
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/2829 Esas 2022/5722 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın tescili isteği üzerine açılmıştır. Mahkeme, kabul etmiştir ancak taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi sonucunda, taşınmazın değeri üzerinden değer biçildiği ancak emsal alınan taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme yeninden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Ayrıca, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir. Kararın gerekçesi, Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına dayanmaktadır.
Kanun Maddeleri: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi, 11. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş, davalı vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 29.03.2022 günü temyiz eden davalı vekilinin yüzüne karşı, usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden davacı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ...Köyü, 704 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapılara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi, taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi de yöntem itibarıyla doğrudur. Ancak;
1) Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması ve dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan dava konusu taşınmaza göre yüzölçümü büyük bir taşınmazın emsal alınması doğru olmadığı gibi, emsal alınan Alaşar Mahallesi, 4490 ada, 13 parsel sayılı taşınmazın tapu ve satış akit tablosunun incelenmesinden, serbest satış olmadığı, belediyenin bir anonim şirkete satışı olup, bu satışın tarafları ve taşınmazların nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırdığı anlaşıldığından bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi,
2) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.815,00-TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.