23. Hukuk Dairesi 2015/5232 E. , 2016/1599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatifin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin 1987 yılında kurulan ...üye olduğunu, söz konusu kooperatifin kabul ettiği anasözleşmede "Amaç ve Faaliyet" başlıklı 6. maddesinde kooperatifin amacının, kooperatif ortaklarının konut ihtiyacını karşılamak olduğunu, anasözleşmeye göre kooperatifin süresinin 30 yıl olduğunu ve süresinin dolmasına takriben 3 yıl kaldığını, bu süre zarfında tüm ortakların konut ihtiyacının karşılanmasının imkânsız olduğunu, genel kurul toplantılarında bir kısım kararlar alındığını, ancak kooperatifin faaliyetlerini gerçekleştiremediğini ve ortakların konut ihtiyacının karşılanamadığını, kooperatifin...dönem aidat borcunun bulunduğunu ve borç ödenmediği için kooperatifin askıya alındığını, kooperatif başkan ve yönetim kurulu üyelerinin yapılan yıllık olağan genel kurul toplantılarında özellikle müvekkilinin ve bir kısım ortakların adreslerinin yurt dışında olması sebebi ile toplantıları kendi aralarında gerçekleştirdiklerini, 2007 ve 2008 yıllarında hazirun cetvelinde toplantı yeter sayısının sağlanmasına rağmen müvekkili...isimli ortaklar adına sözde vekaletleri kullanarak, müvekkilinin tamamen bilgisi hilafına ve yetkisiz şekilde... kişilerin vekaleten imzalar attıklarını, bununla ilgili savcılığa şikayette bulunduklarını ve ceza davasının açıldığını, geçen zamana rağmen kooperatifin amacına ulaşmadığını ve şu anda da ulaşmasının imkânsız gözüktüğünü ileri sürerek, davalı...amacına ulaşma imkânının bulunmadığının tespiti ile tasfiyesini, kooperatife ait taşınmazlar satılarak ortaklara payları oranında paylaştırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifin 23.01.2015 tarihinde yaptığı genel kurulda tasfiye kararı aldığını, kooperatifin resmen tasfiye halinde olduğunu, kooperatif genel kurul kararı gereği resmen tasfiye haline girdiği için kooperatifin tasfiyesi amacıyla açılan davanın konusunun kalmadığını, satışı için uygun bir fiyatla anlaşmaya varıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava devam ederken davalı kooperatifin genel kurulu topladığı, tasfiye kararı aldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının kooperatif aleyhine fesih ve tasfiye davası açmasının şartları gerçekleşmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışına kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin diğer ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yönünden;
Dava, kooperatifin amacına ulaşma imkânının kalmadığının tespiti ile kooperatifin tasfiyesi ve kooperatife ait arsaların satılarak ortaklara payları oranında paylaştırılması istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81. maddesinde kooperatifin feshini isteyebilecek olanlar arasında ortaklar sayılmadığından, davacının üyesi bulunduğu kooperatifin feshini isteyebilmesi yasal olarak mümkün değilse de, ortaklara 6102 sayılı TTK"nın 530. (TTK"nın 435.) ve 531. maddede yazılı haller dışında fesih davası açma hakkı tanınmayan anonim şirketlerde ortakların şirketin 6102 sayılı TTK"nın 529. (TTK"nın 434.) maddesinde yazılı hallerden birinin gerçekleşmesi nedeniyle münfesih olduğunun tespitine ilişkin dava açma hakkı bulunduğu ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesinin yaptığı atıf gereğince 6102 sayılı TTK"nın 529. (TTK"nın 434.) maddesinin kooperatifler hakkında da uygulanması gerektiği, ortaklardan birinin kooperatifin anılan maddede yazılı nedenlerle dağıldığının tespitini isteyebileceği doktrinde ...ılı ilamlarında açıklandığı üzere) kabul edilmektedir. Somut olayda davacı tarafça, davalı kooperatifin anılan...bendi uyarınca feshine karar verilmesi istenmiş ise de, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince kooperatifin anılan nedenle dağıldığının tespitini istediğinin kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece, davalı tarafça yargılama aşamasında 23.01.2015 tarihli genel kurulda tasfiye kararı alındığı, davalı kooperatifin dağıldığının tespiti istemi yönünden davacının dava tarihinde haklı olduğu, fesih ve tasfiye yönünden ise haklı olmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin bölüştürülmesi ve taraflar lehine karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçelerle hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.