21. Hukuk Dairesi 2016/3167 E. , 2017/5207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum işleminin iptali ile gerçek aylığının tespiti ve eksik ödenen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, davalı Kurum"un 02.10.2013 tarih ve 3037302 sayılı işleminin iptali ile gerçek aylığının tespiti ve eksik ödenen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davalı Kurum"un 02.10.2013 Tarih ve 3637392 sayılı işleminin iptali ile davacının borçlanmış olduğu 5.000 gün yurtdışı borçlanmasının 535 gününün 02.02.1989 – 21.07.1990, 2.667 gününün 25.10.1990 – 22.03.1998, 1.798 gününün 27.09.1999 – 25.09.2004 tarihleri arasında yayılması gerektiğinin tespitine, geriye dönük olarak aylığının bu şekilde hesaplanmasına ve davacıya eksik ödenen aylıkların her bir aylığının eksik ödenen kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02.02.1989 – 21.07.1990, 25.10.1990 – 22.03.1998 ve 27.09.1999 – 27.05.2013 tarihleri arasında ..."da çalıştığı, davacının 01.03.1985 – 31.12.195 ve 01.11.1987 – 30.11.1987 tarihleri arasında yurtiçi çalışmalarının bulunduğu, 25.06.2013 tarihinde yurtdışı borçlanması talebinde bulunduğu, 04.01.1998 – 22.03.1998 ve 27.09.1999 – 27.05.2013 tarihleri arasındaki 5.000 günü borçlandığı ve borçlanma bedelini 16.07.2013 tarihinde ödediği, yurtdışı borçlanması gereğince davacıya yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 23.09.2013 tarihli dilekçesi ile; yurtdışı borçlanması yapılırken 1989 – 1998 yılları arasındaki yurtiçi çalışmalarının dikkate alınmadığının, sadece 1999 – 2013 yılları arasındaki çalışmalarının dikkate alındığının, bu nedenle aylığının eksik hesaplandığının, aylığının yeniden hesaplanmasını talep ettiğinin bildirildiği, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen 02.10.2013 tarih ve 3037302 sayılı yazı ile; 3201 sayılı Yasa"ya göre yapılan borçlanmalarda borçlanma dilekçesinde herhangi bir süre belirtilmemişse en son çalışmadan geriye gidilmek sureti ile işlem yapıldığının, davacının da borçlanma talep dilekçesinde sadece 5.000 gün borçlanmak istediğini belirtiğinin, bu nedenle 27.05.2013 tarihinden geriye gidilmek sureti ile işlemlerin yapıldığının, herhangi bir hatanın bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde; “ Yurtdışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; yurtdışı borçlanması yapmak isteyen davacıya davalı Kurum tarafından 04.01.1998 – 22.03.1998 ve 27.09.1999 – 27.05.2013 tarihleri arasındaki 5.000 günlük tahakkuk cetveli bildirildiği, davacı tarafından bildirilen borçlanma bedelinin 16.07.2013 tarihinde ihtirazi kayıt konulmadan ödendiği anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre; Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında eldeki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.