4. Ceza Dairesi 2020/11801 E. , 2021/3318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliğine göre, 21/04/2014 olduğu anlaşılan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 21/04/2012 yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında hakaret ve yaralama suçlarında gerekçeli kararda ve kısa kararın anlatımında TCK’nın 51 ve CMK’nın 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği halde, kısa kararda “…sanığın geçmişi, suç işleme hususundaki eğilimi, kasıtlı suçtan ve tekerrüre esas sabıkalı oluşu göz önünde bulundurularak hakkında yasal koşulları oluşmayan TCK’nın 51 ve CMK’nın 231. maddelerinin UYGULANMASINA” şeklinde karar verilerek hüküm fıkralarında çelişki yaratılması,
2-Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan hakaret ve yaralama suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı ancak hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve tehdit suçundan açılan davada sanığın beraatine karar verilmesi karşısında, hakaret ve yaralama suçlarından da uzlaştırma işlemi yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığı anlaşılmakla; anılan Kanun"un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.