15. Ceza Dairesi 2019/371 E. , 2020/11146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 4, 53/1 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizce, uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulması üzerine, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ..."un katılanın yanına yaklaşıp, temyiz dışı diğer sanık ..."ı kastederek onun elindeki fotoğraf makinesinin değerli olduğunu söylemek suretiyle katılandan kendisi adına bu makinayı almasını istediği ve katılana bunun karşılığında para vereceğini vaadettiği, katılanında hiçbir değere sahip olmayan bu fotoğraf makinesini temyiz dışı sanık ..."tan 750 TL"ye satın alması sonrasında her iki sanığında ortadan kayboldukları iddia olunan olayda; Sanıkların ikrarları ile tüm dosya kapsamına göre; sanıkların hileli hareketlerle haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanun"un 34. maddesi ile 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmi mercilere beyan edilmiş olap da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.";
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.";
Aynı yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.";
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanuni temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması halinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.";
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan," Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.";
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilenen en son adresine yapılır.";
Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılmaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, teligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın MERNİS adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin MERNİS adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği;
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, mahkemece dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi üzerine, düzenlenen 04/07/2018 tarihli uzlaştırma raporunda, katılan ..."ın kendisine yapılan uzlaşma teklifini herhangi bir maddi ve manevi beklentisi olmadan sanığı affettiğini bu sebeple kabul ettiği, ancak sanığa çıkarılan uzlaşma teklif formunun sanığın adreste bulunamadığı gerekçesiyle iade edildiği, bu nedenle taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirtilmiş ise de, katılanın sanıkla uzlaşmayı kabul etmesine rağmen, uzlaşma teklif formunun sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, sanığa ulaşılamadığından bahisle taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına ilişkin rapor tanzim edilerek mahkemeye gönderildiği, Dairemizin bozma ilamı sonrasında mahkemece yapılan 05.04.2018 tarihli yargılamada sanığın SEGBİS ile alınan savunmasında kendisinin ceza evinde bulunduğu, uzlaşma yoluna gidilmesini istediğini beyan ettiği halde, mahkemece de usul ve yasaya aykırı olarak, tarafların uzlaşamadığı şeklinde hazırlanmış rapora istinaden karar verildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde, sanığa usulüne uygun olarak uzlaşma davetiyesinin tebliği ile sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin yapılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı olarak hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 05/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.