Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8097 Esas 2019/1078 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8097
Karar No: 2019/1078
Karar Tarihi: 23.01.2019

Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8097 Esas 2019/1078 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, bir iş yerinde görevli bir kişi ile aralarındaki tartışmanın kaydını gizlice cep telefonuna kaydedip müdürlere göstermesi sonucu, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme suçundan yargılandığı dava, beraat ile sonuçlanmıştır. Yargılama sonucunda, sanığın sadece taraflar arasında yüz yüze yapılan konuşmayı kaydettiği ve kaydın içeriğinin kişilerin özel hayatını gizli belge niteliğinde olmadığı gerekçesiyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin verdiği kararda uygulanan kanun ve maddenin belirtilmemesi nedeniyle CMK'nın 232/6. maddesine uyulmamıştır. Bu sebeple, hükmün bozulması gerekirken yeniden yargılama gerektirmediği ve düzeltilebilir bir hata olduğu sonucuna varılmış ve karar düzeltilerek onanmıştır.
Kararda geçen Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu - 133. madde (Kişiler Arasındaki Aleni Olmayan Konuşmaların Dinlenmesi veya Kaydedilmesi)
- Türk Ceza Kanunu - 134. madde (Özel Hayatın Gizliliğini İhlal)
- CMK - 232/6. madde (Kararın Gerekçesi)
- CMK - 223/2-a madde (Beraat Kararı Verme)
12. Ceza Dairesi         2018/8097 E.  ,  2019/1078 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme
    Hüküm : Beraat

    Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünde şef olarak görevli katılan ... tarafından kendisine sürekli hakaret edildiğini iddia eden ve aynı birimde memur olarak çalışan sanık ..."nin, katılanla iş nedeniyle aralarında çıkan sorunlarla ilgili aleni olmayan konuşmalarını ve katılanın “sen çirkefsin, olayı farklı yönlere götürüyorsun” biçimindeki sözlerini gizlice cep telefonuna kayıt edip, konuşma kaydını müdürlerine dinleterek, TCK"nın 133/3-1. madde, fıkra ve cümlesindeki kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Sanık tarafından sadece katılanla yüz yüze yapılan, bir üçüncü kişinin dahil olmadığı konuşmaların kaydedilmesi karşısında, TCK"nın 133. maddesinin 1. fıkrasında tanımlanan kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleme veya bir ses alma cihazı ile kaydetme ve sanığın tarafı olduğu konuşmayı kaydetmek suretiyle elde ettiği verileri ifşa etmesi karşısında, aynı kanunun 133. maddesinin 3. fıkrasında tanımlanan kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etme suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı, çözümü yapılan ses kaydının içeriğine göre, taraflar arasındaki tartışma esnasında, katılanın özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte herhangi bir konuşmasının kaydedilmemesi nedeniyle sanığın eyleminin TCK"nın 134. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından, sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı sanığın beraatine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmemesinin isabetsiz olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması,
    Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafındaki, “BERAATİNE” ibaresinden önce gelmek üzere, hüküm fıkrasına, “CMK"nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.