14. Hukuk Dairesi 2016/18261 E. , 2018/2169 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi, menfi tespit ve icra takibinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, 26.09.2009 tarihinde vefat eden muris ..."ın borcundan dolayı davalı tarafından.....Dairesi"nin 2009/7706 sayılı icra dosyasından davacı hakkında icra takibinin yapıldığını, bilirkişi incelemesi yaptırılarak böyle bir borcun olup olmadığının tespitine, böyle bir borç yoksa takibin iptaline ayrıca murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, mirasçılıktan dolayı başlatılan bu icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin, 04.06.2015 tarih, 2015/1949-6181 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüyle muris ..."ın mirasının hükmen reddedilmiş sayılmasına, terekesinin borca batık olduğunun tespitine, murisin .... 2009/7706 Esas sayılı icra takibinden dolayı borcu olmadığının tespitine, .... Müdürlüğü"nün 2009/7706 Esas sayılı icra takibinin iptaline, alınması gerekli 11.684,69 TL harçtan peşin alınan 2.540,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.144,54 TL harcın davalıdan tahsiline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ..... gereğince hesaplanan 15.463,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan toplam 3.227,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi, murisin borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Eldeki mirasın hükmen reddi davası için ise murisin ölüm tarihi itibariyle menkul kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili banka şubelerine yazı yazılmalıdır.
Ayrıca, davacının Av. ..."a verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Üstelik, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği davalı- alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına araştırılarak karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacının sorumlu tutulması, davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.