14. Hukuk Dairesi 2016/1858 E. , 2018/2161 K.
"İçtihat Metni".....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1074 ve 1075 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ve davalının 1/2"şer oranda malik olduklarını, 1075 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinde de belirtildiği gibi 1075 parseldeki fabrikanın davacıya ait olduğunu belirterek taşınmazlardaki ortaklığın fabrikanın bulunduğu kısmın davacıya tekabül edecek şekilde aynen taksim suretiyle giderilmesine, mümkün olmaması halinde fabrika bedelinin tamamının davacıya ait olacak şekilde satılarak giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile; .... 1074 ve 1075 parsel sayılı taşınmazların aynen taksimi mümkün olmadığından ortaklığın umuma açık satış sureti ile giderilmesine, satış bedelinin 1075 parsel sayılı taşınmaz yönünden %61,25"nin davacı ..."ya kalan bedelin tapu kaydındaki payları oranında; 1074 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu kaydındaki payları oranında tüm taraflara dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1- Dava konusu 1074 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu anlaşıldığından göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 1075 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, mahkemece aynen taksim hususunda yeterli araştırma yapılmadan, yazılı gerekçeyle aynen taksiminin mümkün olmadığından bahisle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. O halde mahkemece, 1075 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesi talebi İl İdare Kurulu"ndan tekrar sorulmalı, ifrazın mümkün olduğunun bildirilmesi halinde bilirkişilere ifraz projesi hazırlattırılıp onaya sunulmalı, ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceğinin belirlenmesi amacıyla paydaşların aralarında anlaşamaları halinde buna göre, anlaşamazlarsa da hakim huzurunda kura çekilerek belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle kararın davaya konu 1075 sayılı taşınmaz yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 1074 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddine, hükmün bu parsele ilişkin kısmının ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27.70 TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 1075 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.