3. Ceza Dairesi 2019/11122 E. , 2019/19435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Oluş, iddia, dosya kapsamı ve kabule göre, sanığın, katılanın damadı olup eşi ... ile aralarında geçimsizlik bulunduğu, ...’nin ortak konutu terk ederek babası olan katılanın evine döndüğü, taraflar arasında bu nedenle husumet bulunduğu, olaydan bir gün önce katılanın, sanığı darp edip, aracının arkasından ateş ettiği ve sanığa hakaret ettiği, olay günü sanığın yanına aldığı av tüfeği ile katılanın evinin önüne giderek katılanı dışarı çağırdığı, katılanın dışarı çıkması üzerine katılanın hayati bölgelerini hedef alarak ona doğru ateş etmek suretiyle katılan hakkında Adli Tıp Kurumu Ankara Şube Müdürlüğünce tanzim olunan, 29/12/2014 ve 19/01/2015 tarihli raporlara göre, "sağ maksiller sinüs ön duvarında, medial duvarda, etmoid sellüler, nazal kemik sol yarıda, sağ orbita medial ve lateral duvarda, sağ zigomatik kemikte, sfenoid kemik sağ büyük kanadında yer yer parçalı deplase fraktür hatları, kranium içerisinde ateşli silah yaralanmasına bağlı yabancı cisimle, pterigoid proches lateralde fraktür olduğu, sağ 2. kotta fraktür, sternum üst kesiminde sol klavikula ön bölümde, sol humerus başı kesiminde yabancı cisim izlendiği, sol akciğer üst lopta yaygın hemorojik dansite artışı ve sağ hemitoraksta minimal pnömotoraks, sağ orbita içeresinde multiple yabancı cisimler olduğu, orbita medial ve lateral duvarda deplase fraktürler bulunduğu, temporalde iris defekti, göz USG de kapalı huni retina dekolmanı mevcut olduğu, sağ göz görme keskinliği persepsiyon negatif olduğu, sağ göz fitizis bulbi bulunduğu”, söz konusu yaralanmaların “basit bir tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte olduğu, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (6) derecede olduğu, katılanın hayati tehlike geçirdiği, yaralanma nedeniyle yüzünde sabit iz niteliğinde olduğu, duyularından veya organlarından birinin
(sağ göz) işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu”nun belirtilmesi karşısında, kullanılan aletin niteliği, hedef alınan vücut bölgesi ve yaralanmaların niteliği ile eylemin son bulduğu koşullar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirilmesi üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinde yer alan eyleme ilişkin öngörülen cezanın alt sınırının 8 yıl hapis cezası olması nedeniyle, sanığın istemi aranmaksızın müdafii tayin edilerek savunmasının müdafii huzurunda alınması zorunluluğu gözetilmemek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Colozza et Rubinat/İtalya, 12.02.1985 A. 89, Is-30; Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, A.80 28.06.1984) kararlarında belirtildiği üzere sanığa kendini savunma hakkının tanınmaması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 150/3. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3) Sanığın eylemi neticesinde katılanın hayati tehlike geçirmesi, vücudunda, hayat fonksiyonlarına etkisi ağır (6) derecede kemik kırığı meydana gelmesi, katılanın yüzünde sabit ize ve organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olarak eylemini gerçekleştiren sanık hakkında, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olduğu nazara alınarak TCK"nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu dikkate alınarak TCK"nin 61. ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK"nin 86/1, 86/3-e maddelerine göre belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nin 87/2-b maddesine göre 2 kat artırılması sırasında 3 yıl 18 ay hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak 4 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi,
5) Güncel adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
6) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılanın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle
değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.