Esas No: 2021/3067
Karar No: 2022/1675
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3067 Esas 2022/1675 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3067 E. , 2022/1675 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3067
Karar No : 2022/1675
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 25/03/2021 tarih ve E:2017/2314, K:2021/796 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve belirtilen kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 25/03/2021 tarih ve E:2017/2314, K:2021/796 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usûle ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede örgüt evlerinde kaldığına, sınavlara örgütün hakim-savcı sınav çalışma evlerinde hazırlandığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Danıştay Tetkik Hakiminin düşüncesi tarafına tebliğ edilerek karşı görüşleri alınmadığından çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı, Danıştay Savcısının görüşlerinin yerinde olmadığı, olağanüstü hal KHK'larında yer verilen "iltisak ve irtibat" kavramlarının muğlak olduğu, temel hakları ihlal edecek nitelikte keyfiliğe açık olduğu, dayanak KHK ile Kanun'un AİHS anlamında "kanun" niteliği taşımadığı ve olağanüstü hal süresi ile sınırlı olan düzenlemelere dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemlerin yasal dayanağının bulunmadığı, aynı eylem veya faaliyetler nedeniyle iki ayrı yargılama yapılamayacağı, Daire kararının "maddi olay ve hukuki süreç" kısmındaki değerlendirmelerin, bağımsız mahkemelerce maddi gerçek ortaya çıkarılmadığı sürece dayanak olarak esas alınamayacağı, Daire kararının "FETÖ'ye ilişkin tespit ve değerlendirmeler" kısmındaki iddiaların kendileriyle bir ilgisinin bulunmadığı, anılan kısımda atıf yapılan Yargıtay kararlarının da çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine uygun olarak verilmiş kararlar olmadığı, siyasi iddialara dayalı olarak değerlendirme yapıldığı, aleyhine beyanda bulunan tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan, tanımadığı kişiler olduğu, salt kendilerini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, bahse konu tanık beyanlarının usulüne uygun olarak alınmadığı ve 2012 yılı ve öncesine yönelik beyanlar olduğu, sonradan verilen ceza mahkumiyetinin, daha önce verilmiş meslekten çıkarma cezasını hukuka uygun hale getirmeyeceği, çekirdek haklara müdahale edildiği, ölçülülük ilkesinin, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, masumiyet karinesinin, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, adil yargılanma hakkının, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği, bağımsız ve tarafsız karar verilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 25/03/2021 tarih ve E:2017/2314, K:2021/796 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.