
Esas No: 2017/6012
Karar No: 2018/2157
Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/6012 Esas 2018/2157 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı ... kendi adına asaleten, ..."ye vesayeten hükmün verilmesinden ve kararın davalı vekilince temyizinden sonra 10.02.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Dairemizin, 07.03.2017 tarih, 2016/7474 Esas, 2017/1759 E. K. sayılı kararıyla davacının kısıtlı adına davadan vazgeçebilmesi için vesayet kararı veren mahkemeden izin kararı aldırılıp Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. Dosyaya eklenen Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2017/671-1740 E. K. sayılı mirasçılık belgesinden kısıtlı ..."nin 11.04.2017"de vefat ettiği, geriye mirasçı olarak ..."yi bıraktığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı)
Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.