11. Hukuk Dairesi 2016/5984 E. , 2018/46 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2016 tarih ve 2016/41-2016/87 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 10.07.2011 tarihinden itibaren ... Belediyesi tarafından ruhsatlı vergi mükellefi olduğunu, 2001 tarihinden bu yana balıkçılık yaptığını, ... Balıkçılık ismini başlangıç tarihinden itibaren kullanmakta olduğunu, halihazırda faaliyetinin bu unvanla devam etmekte olduğunu, ... Belediyesi’nin bütün balıkçı esnafını bir araya toplamak için kapalı pazar yeri projesini hayata geçirdiğini, bütün balıkçı esnafının bu pazar yerinde bir araya toplandığını, müvekkilinin de “ ... Balıkçılık” tabelasını asarak kendisine tahsis edilen yerde kiracı olarak faaliyetine devam ettiğini, yan tarafında evvelden “ ... Olta ve Ağ Balıkçılık Derneği” adı altında faaliyet gösteren derneğin taşındığını, taşındıktan itibaren “ ... Balıkçılık Limited Şirketi” adı altında tabela asıldığını, müvekkilinin Türk Patent Enstitüsü’ne 22.02.2010 tarihinde marka tescili için müracaat ettiğini, talep ettiği “... ... Balıkçılık” ibaresinin uygun bulunarak on yıl süre ile tescil edildiğini, davalının, müvekkilinin markasını kullanarak şirketine haksız kazanç sağladığını, bu nedenle davalının bu şekilde haksız kazanç sağlamasının önlenmesine ve kullanılan tabelanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yapılan keşifte davacının tabelasının ... Balıkçılık ..., davalı müvekkilinin tabelasının ise ... Balıkçılık Limited Şirketi olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından yeniden dilekçe sunularak taleplerinin arttırılmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının davaya konu dilekçesinde bahsettiği ünvanını ... ... Balıkçılık olarak aldığını, dükkanına ise tabelayı büyük puntolarla ... Balıkçılık, küçük puntolarla ise ... olarak yazdığını, bu tabelanın dahi davacı tarafın açtığı davada kötüniyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının tescil ettirdiği marka ile müvekkili şirketin isimlerinin hiç bir benzerliği olmadığını, davaya konu isimlerin birbirinden çok farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre, davacının davaya dayanak tescilli markasının "... ... BALIKÇILIK" ibaresinden oluştuğu, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b bendi uyarınca markayı oluşturan işaretlerin benzerlik değerlendirmesi yapılırken ve yine 9/1-b bendi uyarınca da marka hakkının koruma sınırları belirlenirken, işaretlerin dikkat çeken baskın unsurları da gözönüne alınmak kaydıyla kapsadıkları mal ve hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktıkları genel izlenimin dikkate alınması gerektiği, davacı markasındaki asli unsurun "..." ibaresi olup kapsadığı emtianın ortalama tüketicisi dikkate alındığında davalının kullanımına konu " ... BALIKÇILIK" ibaresinin coğrafi yer adı ve iştigal alanını içerdiği, davacı markası ile davalının fiili kullanımını oluşturan " ... BALIKÇILIK" ibaresi dikkate alındığında söz konusu ibarelerin 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesine yol açtığı ve aynı KHK"nun 9/1-b maddesi yollamasıyla 61. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.