Esas No: 2020/8558
Karar No: 2022/6012
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8558 Esas 2022/6012 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/8558 E. , 2022/6012 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki delil ve belgelerden; davacılar vekilinin Talas İlçesi, Talas ve Zincidere Köyünde bulunan murisleri Mehmet Ulat'a ait olan 140, 141, 142, 144, 146, 147, 148, 149, 150, 152 ve 153 sıra nolu tapu kayıtlarının kadastro çalışmaları sırasında murisleri adına kayıt görmediğini, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görmemesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminini istemi ile açılan davada dava konusu edilen taşınmazların kadastro tespit işlemlerinin 1969 ve 1970 yıllarında yapıldığı ve 1971 yılında kadastro tespitinin kesinleştiği, kadastro tespitinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31. maddesindeki "Tapulamaya müsteniden tesis olunan tapu sicilleri, aksi hükmen sabit oluncaya kadar muteberdir. Bu sicillerde belirtilen haklara tescilleri tarihinden 10 sene geçtikten sonra tapulamaya takaddüm eden sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü dikkate alındığında 10 yıllık hak düşürücü süre içinde hatalı olduğu iddia edilen kadastro tespitine itiraz edilmediği, davacıların hak düşürücü süre içinde dava açmayarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybettiği, mülkiyet hakkı olmayan kişinin bu hakka dayalı tazminat isteminde bulunamayacağı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.