23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13512 Karar No: 2015/1144 Karar Tarihi: 04.05.2015
Mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13512 Esas 2015/1144 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın, evlat edinilen kişinin miras meselesi nedeniyle üvey annesiyle olan tartışması sırasında odanın camlarını kırmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediği iddia edilen somut olayı değerlendirdi. Kararda, Türk Ceza Kanunu’nun 50/2 maddesi uyarınca hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü ancak, mahkumiyet durumunda hapis cezasının artık adlî para cezasına çevrilemeyeceği belirtildi. Ancak uygulamada, temyiz olmadığı için bozma sebebi yapılmadığı belirtilen bir durumda, 151/1 fıkrasına ilişkin uygulamada seçimlik yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra adli para cezasına çevrildiği ifade edildi. Kararda, sanığın şahsi cezasızlık hallerini düzenleyen 167/1-b maddesi kapsamında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmesine rağmen, hatalı uygulama sonucu mahkum edildiği ve mala zarar verme suçu bakımından kurulan hükmün kesin olduğu ifade edilerek, kararın bozulmasına hükmedildi. Kanun maddeleri olarak, Türk Ceza Kanunu’nun 50/2, 167/1-b ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4-b ve 232/6 maddeleri belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi 2015/13512 E. , 2015/1144 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Evlat edinilen sanık ...’un evlat edinen ...’a ve üvey annesi ...’a karşı miras meselesinden ötürü çıkan tartışma esnasında odanın camlarını kırmak suretiyle mala zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2 fıkrası hükmünde açıkça suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu cezanın artık adlî para cezasına çevrilemeyeceği yazılı olmasına karşın, 151/1 fıkrasına ilişkin uygulamada seçimlik yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra 50/1-a bendi uyarınca adli para cezasına çevrilmiş olması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanığın, şikayetçi ...’un evlat edindiği çocuğu olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun şahsi cezasızlık hallerini düzenleyen 167/1-b maddesi kapsamında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4-b maddesi uyarınca, ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, hatalı uygulama sonucu mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a) Sanığın duruşmada katılanın zararını gidermiş olduğunu ifade etmesine karşın, bu konuda şikayetçinin ifadesine başvurulmayarak eksik araştırmayla karar verilmesi, b) Hüküm fıkrasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232/6 fıkrası uyarınca kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği ifade edildiği halde, mala zarar verme suçu bakımından kurulan hükmün kesin olduğu ifade edilmek suretiyle hatalı hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.