Esas No: 2020/2421
Karar No: 2022/1715
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 9. Daire 2020/2421 Esas 2022/1715 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2020/2421 E. , 2022/1715 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2020/2421
Karar No : 2022/1715
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına maliki olduğu taşınmazlarına ilişkin emlak (arsa) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payının tahsili amacıyla düzenlenen ... tarih ve ... no'lu ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri muhteviyatında yer alan 23.04.2017 vade tarihli 118.814,80-TL tutarındaki arsa vergisi ile 11.881,20-TL tutarındaki katkı payının, geçmişten bugüne kısıtlı olarak vergilendirilen İzmir İli, Çiğli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı parselde yer alan taşınmazın 08.08.2016 tarihinde satılması sebebiyle, daha önce tecil edilen 9/10 oranındaki verginin muaccel hale gelmesinden, kalan alacakların ise, İzmir İli, Çiğli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı parselde yer alan taşınmaza ilişkin 2017 dönemi arsa vergisi ve katkı payının vadelerinde ödenmemesinden kaynaklandığı,n ... ada, ... sayılı parsele ilişkin 2017 dönemi emlak vergisinin vade tarihleri 31.05.2017 ve 30.11.2017 tarihleri olduğu halde, ödeme emrinin düzenlendiği tarih olan 09.04.2018 tarihinden sonra 15.11.2018 tarihinde ödendiği analşıldığından, vadesinde ödenmeyen söz konusu alacakların tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Ödeme emrinin ... ada, ... sayılı parsele ilişkin kısmının incelenmesinden; 1319 sayılı Kanun'un 30. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre kısıtlı olarak vergilendirilen taşınmazın 08.08.2016 tarihinde satılması ile daha önce tecil edilen vergilerden zamanaşımına uğramamış olanlarının muaccel hale geleceğinin açık olduğu, davalı idarece mevzuat hükümleri doğrultusunda söz konusu alacağın tahsiline çalışılmasında da herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasında, tapu kütüğüne "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parsellerin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükme bağlandığı, davacı tarafından da, ... ada, ... sayılı parselin anılan düzenleme uyarınca vergiden müstesna olduğu ileri sürülmüş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, bahse konu parselin 2. derece doğal sit alanında bulunduğu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun ... tarih ve ... sayılı ilke kararı ile, 2. derece doğal sit alanlarında belli nitelikte bazı yapıların yapılmasına izin verildiği, dolayısıyla söz konusu parselde kesin yapılaşma yasağının bulunmadığı anlaşıldığından, kesin yapılaşma yasağı bulunmayan parselin anılan düzenleme uyarınca vergiden müstesna tutulmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emrinin hangi taşınmazlara ilişkin olduğunun belli olmadığı, zamanaşımı itirazının dikkate alınmadığı, taşınmazın 2. Derece doğal sit alanında kaldığı, ödeme emrine konu vergilendirme döneminde kesin yapılaşma yasağı kapsamında bulunduğu ve her türlü vergi ve harçtan muaf olduğu ve bu husustaki beyanlarının mahkemece araştırılmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan ... -TL maktu harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.