16. Hukuk Dairesi 2016/9675 E. , 2019/5729 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 496 ada 37, 84, 124, 166, 192, 198, 203 ve 233 parsel sayılı sırasıyla 43.558.38, 3.381.06, 6.698.09, 878.82, 2.477.06, 646.21, 6.371,67 ve 3.576,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek ham toprak vasfıyla; 496 ada 210 parsel sayılı 1.223,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin kim olduğu bilinemediğinden; 496 ada 218, 577, 578, 579 ve 580 parsel sayılı 13.010.63, 2.619.70, 2.415.07, 1.555,11 ve 475,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise zilyedi tarafından terk edilmiş ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden oldukları belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların eskiden bu yana otlak, oba, hayvan pazarı olarak kullanılan yerlerden oldukları iddiasına dayanarak tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu çekişmeli 496 ada 37, 84, 124, 166, 192, 198, 203, 210, 218, 233, 577, 578, 579, 580 parseller hakkında açılan davanın kabulüne, bu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile mera vasfıyla Hazine adına özel siciline tesciline, yararlanma hakkının ... Belediye Başkanlığına ait olduğunun sicilde belirtilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazların 1967 yılında Belediye kurulmadan evvel köy tüzel kişiliklerine ait olup, halen bir kısım ilçe mahalleleri tarafından otlak, oba ve hayvan pazarı olarak kullanılan yerler olduğunu belirterek tapu iptali ve Belediye adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, temyize konu taşınmazların öncesinin, Sarıveliler Köyü sakinleri tarafından yaz aylarında hayvanlarını otlatmak amacıyla yaylak ve mera olarak kullanıldığı, yine yörüklere bu amaçla kiraya verildiği, keza söz konusu bu parsellerin mera vasfı ile tescil edilen yerlerle bütünlük teşkil ettiği, meranın kullanma ve yararlanma hakkının Sarıveliler Köyü sakinlerine ait olduğu, 1967 yılında ... Belediyesi"nin kurulması ile köy tüzel kişiliği son bulduğundan köy sakinlerine ait olan taşınmazların kullanma haklarının ..."na intikal ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazları bir arada gösterir şekilde geniş kapsamlı kroki ve bu taşınmazlara komşu tüm parsellere ait kadastro tutanak ve tapu kayıtları dosya içerisine getirtilmediğinden, gerçekten taşınmazlara komşu mera parseli bulunup bulunmadığı denetlenememektedir. Ayrıca, ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazların özellikleri genel olarak anlatılmış ise de, taşınmazların vasfının ne olduğu açıklanmamış, çekişmeli taşınmazlarla komşu taşınmazlar arasında mukayese yapılarak benzer ve farklı yanları ortaya konulmamıştır. Kaldı ki, bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların mera vasfında olduğuna dair herhangi bir ibare de bulunmamaktadır. Öte yandan mahallinde yapılan keşifte, yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, her bir çekişmeli taşınmaz hakkında ayrı ayrı alınmayıp, toplu halde alındığı gibi; beyanlar taşınmazların evveliyatının ne olduğu, ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldıkları hususlarında detaylı, somut ve uyuşmazlığı aydınlatacak nitelikte de değildir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm taşınmazlara ait kadastro tutanağı, tapu kaydı ve varsa dayanak kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmalı, bundan sonra çekişmeli taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ile üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi de hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişiler ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldıkları, üzerlerindeki zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında her bir taşınmaz için ayrı ayrı olacak şekilde maddi olaylara dayalı ve somut bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazları bir arada gösterir şekilde kroki düzenlemesi istenmeli; üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, taşınmazların niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, komşu taşınmazlarla benzer özellik taşıyıp taşımadıkları, bitişiklerinde mera parseli bulunması halinde meranın devamı niteliğinde olup olmadıkları, mera bütünlüğünü bozucu nitelik taşıyıp taşımadıkları, mera parseli ile aralarında doğal ya da yapay nitelikte ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, keşifte taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlarla sınırını gösterir fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmesi istenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, kararın davacı ... tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle davalı Hazine lehine oluşan kazanılmış hak da göz önünde bulundurularak, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz önüne alınmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.