Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/2226
Karar No: 2022/3026
Karar Tarihi: 28.04.2022

Danıştay 4. Daire 2018/2226 Esas 2022/3026 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/2226 E.  ,  2022/3026 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/2226
    Karar No : 2022/3026

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı, … tarih ve …, … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emirlerinin dayanağı vergi ceza ihbarnamelerinin bir kısmının davacının adresinde bulunmaması nedeniyle ilanen tebliğ suretiyle kesinleştirildiği, bir kısmının ise elden tebliğ edilerek kesinleştirildiği, dava konusu ödeme emrine dayanak olan ihbarnamelerin tebliğine ilişkin olarak sunulan tebliğ alındısına bakıldığında davacıya adresinde ulaşılamadığı hususunun 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde belirtilen kişilerin imzası alınmak suretiyle tutanak haline getirilmediği ve usulüne uygun adres tespit tutanağı düzenlenmediği, tebliğ alındılarının iadelerine ilişkin evrakların eklenmediği, ayrıca davacının dava dosyasında muhasebeci olarak görev yaptığının idarece de bilindiği halde davacının iş adresine gidilmediği, dolayısıyla davacının bilinen adreslerinin tüketilmediği, bu nedenle ödeme emirlerinin dayanağı ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle kesinleşmiş bir amme alacağından bahsedilemeyeceğinden, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ödeme emirlerinin hukuka uygun olarak düzenlendiği belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendilerine ödeme emri tebliğ olunanların, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği hükümleri yer almaktadır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ esasları" başlıklı 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikaların ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edileceği; "Tebliğ yapılacak kimseler" başlıklı 94. maddesinde de, tebliğin, mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı; tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı kurala bağlanmıştır.
    Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dosyaların İncelenmesi" başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında da, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinin bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları, Mahkemelerin belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden, dava konusu … tarih ve … numaralı ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin 19/09/2014 tarihinde davacının ikametgah adresine tebliğe çıkarıldığı fakat adreste bulunamadığı gerekçesiyle mahalle muhtarı nezdinde usulüne uygun bir şekilde tutanak tutularak ilanen tebliğe çıkarıldığı, … tarih ve … sayılı ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamenin dosyada bulunmadığı, dava konusu diğer ödeme emirlerinin ise dayanak ihbarnamelerinin bir kısmının tebliğ alındılarının dosyaya mevcut olduğu fakat büyük bir kısmının dosyada bulunmadığı ve Mahkemece eksik tebliğ alındılarının ara kararla davalı idareden istenmediği görülmüştür.
    Bu durumda, Mahkemece 2577 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince dava konusu … tarih ve … numaralı ödeme emrinin dayanağı olan ihbarnamelerin ilanen tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı, dava konusu diğer ödeme emirlerinin ise dayanak ihbarnamelerinin tebliğ alındısı ara kararla davalı idareden istenerek usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği incelenerek karar verilmesi gerektiğinden kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin tarih ve E:…, K: sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruö.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi