4. Hukuk Dairesi 2021/2168 E. , 2021/3178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."nın eşi ve küçük ..."nın annesi, diğer müvekkilleri ... ile ..."ın kızı ve ..., ..., ... ve küçük Ayşenur Alakuş"un ablaları olan ..."nın 24.02.2014 gününde ..."un sevk ve idaresinde olup diğer davalı ..."nin işleteni ve maliki olduğu, diğer davalı ... şirketinin ZMSS poliçesi ile sigorta ettiği kamyonetin çarpması neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde; sürücü ..."un tam kusurlu olduğunu belirterek müteveffanın eşi ... ve küçük çocuğu ... için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00"er TL maddi tazminata hükmedilmesini ayrıca müteveffanın eşi ... ve küçük çocuğu ... için 100.000,00"er TL, müteveffanın annesi ... ve babası ... için 50.000,00"er TL müteveffanın kardeşleri ..., ..., ... ve küçük... için 50.000,00"er TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin usuli bozmasına uyularak, davacıların maddi tazminat taleplerinin feragat sebebiyle reddine, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacılar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.500,00"er TL olmak üzere toplam 85.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den kaza tarihi 24/02/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; karar, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemenin kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalılar ... ve ... vekilinin tüm ve davacılar
vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminat hükmünün davacı lehine BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.903,19 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.