Esas No: 2018/280
Karar No: 2022/3010
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/280 Esas 2022/3010 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/280 E. , 2022/3010 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/280
Karar No : 2022/3010
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ajans Telekominikasyon Matbaa İnşaat Sağlık
Organizasyon Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2011/1,2,3,4,5,6,8 ve 11. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı Yenibosna Vergi Dairesi mükellefi … İtimat Rek. Kağ. Mat. Film Org. Dan ve San. Tic. Ltd. Şti hakkında tespitlerin düzenlediği faturaların sahte olduğunu ortaya koymaya yeterli olmadığı, bu nedenle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uygunluk bulunmadığı; cezayı gerektiren fiilin yasal unsurlarının olayda gerçekleştiğine dair somut tespit bulunmadığından davanın 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca, kesilen özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının fatura aldığı … İtimat Rek. Kağ. Mat. Film Org. Dan ve San. Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen vergi tekniği raporun değerlendirilmesinden, mal alımı ve satışında bulunduğu bazı firmalar hakkında olumsuz tespitlerin bulunduğu, mali müşavirliğini yapan SMMM Mehmet Ali Oktay hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları bulunduğu tespitlerine yer verildiği,ancak, davacı şirketin mal alımında bulunduğu söz konusu şirketin uyuşmazlık konusu faturaların düzenlendiği dönemde, faal olduğu, yapılan yoklamalarda işyerinde muhtelif demirbaş eşyasının bulunduğu, davacıya fatura düzenlediği dönemde 3 işçi çalıştırdığı göz önüne alındığında, düzenlediği tüm faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğundan bahsedilemeyeceğinden, anılan mükelleften alınan faturalardaki katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle salınan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçe ile Vergi Mahkemesi kararında yasada sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddialar da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, istinaf başvurusunun reddine, kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdarece, vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatların ve kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin diğer temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; 134. maddesinin birinci fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış; 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının ilgili dönemde fatura aldığı Yenibosna Vergi Dairesi mükellefi … İtimat Rek. Kağ. Maat. Film Org. Dan. ve Dil San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda özetle; 28/09/2009 tarihinde sıvı kristal cihazlı LCD veya ışık yayan diyotlu LED gösterge panelleri ile BYS elektrikli sesli veya görsel sinyalizasyon cihazlarının imalatı faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 02/10/2009 tarihinde yapılan yoklamada 2 adet büro masası, 2 adet takım koltuk, 1 adet vitrin 2 adet tezgah mevcut olduğu, tespit anında işçi çalıştırılmadığı, muhasebe işleminin Serbest Muhasebeci/Mali Müşavir … tarafından yürütüldüğü, 26/09/2011 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin kapalı olduğu, çevreden yapılan sorgulamada işyerinin faaliyette olduğu, yoklamanın geçici olarak kapalı zamana rastladığı, 12/10/2011 tarihinde yapılan yoklamada 3 kişi çalıştığı, işyerinde 4 adet bilgisayar, 1 adet yazıcı, faks, 52 koli zarf, 42 koli A4 kağıdı, 1 adet dolap, 3 adet teşhir tezgahı, 30 adet örnek kaşe, 38 adet ajanda bulunduğu, 28/05/2012 tarihinde işyerinin kapalı olduğu, 07/01/2013 tarihinde yapılan yoklamada faaliyete devam edildiği, 06/06/2013 tarihinde yapılan yoklamada işyerinde başka bir şirketin bulunduğu, 16/09/2014 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin ilgili adresi irtibat adresi olarak kullandığı, işyerinin … Reklam Org. San. Tic. Ltd. Şti. ile ortak kullanıldığının belirlendiği, 2010 yılı KDV matrahının 3.111.159,48 TL olduğu ve mükellefin 2010 hesap döneminde 2.939.458,00 TL mal satışı yaptığını beyan ettiği, karşı firmalar tarafından ise 2.823.000,00 TL alış yapıldığına dair bildirimde bulunulduğu, 2011 yılı KDV matrahının 4.596.079,47 TL olup, 2011 yılında Bs formunda 4.682.964,00 TL mal satışı yapıldığının beyan edildiği, karşı mükelleflerin ise 5.194.426,00 TL alış yapıldığını bildirildiği, alış yapılan mükellefler hakkında sahte belge düzenledikleri yönünde olumsuz tespitler bulunduğu, rapor tarihi itibari ile ödenmesi gereken vergi borcunun 1.197.285,01 TL olduğu, mükellef kurumun muhasebe işlemlerinin … tarafından yürütüldüğü, …'ın ihracatta katma değer vergisi iadesi temine yönelik oluşturulan organizasyona dahil olduğu yönünde tespitlere yer verildiği, bu tespitlerden hareketle firmanın gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı, düzenlediği faturaların komisyon karşılığında düzenlenen sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerden hareketle, mükellefin söz konusu ciroları gerçekleştirebilecek işyeri, emtia stoku, makine ve araçları, başka bir anlatımla kapasitesi bulunmadığı, tahakkuk eden yüksek miktarlı vergi borcunu ödemediği, işlerini yürüten kişi ile mal alımı yaptığı mükellefler hakkındaki olumsuz tespitlerin olduğu ve 28/09/2009 tarihinde kurulmasından sonra hızlı bir şekilde 2010 yılı başından itibaren katma değer vergisi beyanlarında yükseliş olması gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mükellefin düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet ifasına dayanmadığı kanaati ile Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 25/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının vergi ziyası cezalı katma değer vergilerine ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.