Esas No: 2022/511
Karar No: 2022/1704
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 9. Daire 2022/511 Esas 2022/1704 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2022/511 E. , 2022/1704 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2022/511
Karar No : 2022/1704
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak re'sen tarh edilen 2017 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve 2017/Ocak-Mart, Nisan-Haziran, Temmuz-Eylül dönemlerine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 2. ve 6. fıkrâları uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı belirlenen davacı adına tespit edilen matrah farkları üzerinden re'sen tarh edilen kurumlar vergisinde ve kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı; mahsup dönemi geçmesine karşın aslı aranılan 2017/Nisan-Haziran dönemine ilişkin geçici vergide hukuka uyarlık bulunmadığı; 2017/Ocak-Mart, Temmuz-Eylül dönemlerine ilişkin geçici vergilere ait ihbarnamelerde açıkça, mahsup dönemi geçmiş geçici vergi aslının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Mükerrer 120. maddesi gereğince tahakkuk ettirilmeyeceği ancak normal vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için sistemde gecikme faizi hesaplanabilmesi için ihbarnamede zorunlu olarak yer aldığı belirtildiği, ortada söz konusu dönemler için davacı adına tarh edilmiş geçici vergi aslı bulunmadığından bu husus hakkında karar verilmesine yer olmadığı; geçici verginin yıllık vergiye mahsuben alınan peşin bir vergi olması nedeniyle yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiğinden geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir kata ilişkin kısmında hukuka aykırılık, bir katı aşan kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu olayda, davacının belgesiz satışları için ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmediğine ilişkin yapılmış somut bir tespit olmadığı, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda bir arada gerçekleşmediğinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/2. maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile kabul edilmiş olan muhasebe ilke ve standartlarına uyulmaksızın 331-ortaklara borçlar hesabının, 391-hesaplanan katma değer vergisi hesabı ile mahsuplaştırılması suretiyle oluşturulan kayıtlar nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 353/6. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın; geçici vergi aslı üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmı, 2017/Nisan-Haziran dönemine ilişkin geçici vergi ve 213 sayılı Kanun'un 353/2. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden kabulüne, 2017/Ocak-Mart, Temmuz-Eylül dönemlerine ilişkin geçici vergi aslı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kalan kısım yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının davanın reddine ve karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm fıkralarının istinaf edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşıldığı, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Aynı eylem nedeniyle ortaya çıkan vergi kaybına istinaden salınan kurumlar vergisi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında yasaya aykırılık görülmezken, geçici vergi aslı üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının bir kata indirilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 213 sayılı Kanun'un 353/2. maddesi uyarınca kesin özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ....'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.