Esas No: 2021/120
Karar No: 2022/1917
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 13. Daire 2021/120 Esas 2022/1917 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/120 E. , 2022/1917 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/120
Karar No:2022/1917
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) :1. … Kaymakamlığı …/…
VEKİLİ : Av. …
2. … Bakanlığı
(… Bakanlığı)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kahramanmaraş ili, Andırın ilçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde bulunan, … ada, … parsel sayılı 6.737,59 m² yüzölçümlü taşınmazın Andırın Kaymakamlığı'nca 06/03/2012 tarihinde satışına ilişkin ihale uhdesinde kalan ve ihale bedelini peşin olarak ödeyip anılan taşınmazı fiilen kullanmaya başlayan davacının anılan taşınmazın mülkiyetinin kendisine devri ve tapu siciline malik olarak kaydının yapılması amacıyla 10/05/2019 tarihinde davalı Andırın Kaymakamlığı'na başvurusu üzerine davacıya satışı yapılan taşınmazın satışı mümkün olmayan taşınmazlardan olduğundan bahisle 06/03/2012 tarihinde gerçekleştirilen ihale yoluyla satış işleminin iptali ile satış bedelinin davacıya iade edilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu taşınmazın 06/03/2012 tarihinde gerçekleştirilen ihale ile davacıya satıldığı, davacı tarafından satış bedelinin davalı idareye ödendiği, aradan uzun bir süre geçmesinin ardından 10/05/2019 tarihinde taşınmazın tapuda kendi adına tescil edilmesi için talepte bulunan davacının bu talebinin değerlendirilmesi sırasında, söz konusu taşınmaz üzerinde taşınmazın satış tarihinden çok önceye dayanan Kahramanmaraş Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'ne (KASKİ) ait bir içme suyu deposunun bulunduğunun tespit edilmesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile KASKİ'den konuyla ilgili görüş istenildiği, KASKİ tarafından gönderilen 02/11/2019 tarihli cevabi yazıda özetle; ilgili taşınmaz üzerinde yer alan deponun … Mahallesi'nin içme suyu deposu olduğu, 2018 yılında kapsamlı bir tadilat geçirdiği, hâlen faal durumda olup uzun yıllar hizmet verebilecek niteliği haiz olduğu, ancak deponun bulunduğu alan hakkında henüz bir tahsis kararı alınmadığı, ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçilebilmesi açısından satış işleminin iptal edilmesinin uygun olacağı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen 05/12/2019 tarihli cevabi yazıda ise özetle, 313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne göre kamu hizmetinde kullanılan Hazineye ait taşınmazların satışının mümkün olmaması nedeniyle satış işleminin iptal edilerek tahsil edilen satış bedelinin davacıya ödenmesi gerektiğinin ifade edilmesi üzerine Andırın Kaymakamlığı'nın … tarih ve … sayılı dava konusu işlemi ile 313 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'ne göre kamu hizmetinde kullanılan Hazine taşınmazlarının satışının mümkün olmadığından bahisle davacıya yapılan satış işleminin iptal edilerek satış bedelinin satış tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iade edilmesine karar verildiği;
KASKİ tarafından her ne kadar 16/06/2020 tarihli yazıyla ikinci bir görüş yazısı düzenlenerek, taşınmaz üzerindeki depo (en az 350 m²) ve şebeke alanı için idareleri adına tapuya şerh konulmasına ve burasının ileride Hazine adına tesciline rıza gösterildiğine dair noter onaylı taahhütname verilmesi hâlinde, ilgili taşınmazın davacı adına tescilinde sakınca bulunmadığı ifade edilmiş ise de, davacı tarafından bu hususa ilişkin olarak 29/06/2020 tarihinde düzenlenen ilk taahhütnamenin (ikincisi 09/07/2020 tarihinde düzenlemiştir) Andırın Kaymakamlığı'na, dava konusu işlemin tesis edilmesinden dört gün sonra 29/06/2020 tarihinde teslim edildiği, bu nedenle dava konusu işlemde KASKİ tarafından verilen ikinci görüş yazısı ile davacı tarafından bu görüş yazısına istinaden düzenlenen noter onaylı taahhütnamelerin değerlendirilmesine ilişkin bir hususa yer verilemediği;
Hazinenin özel mülkiyetinde olan bir taşınmazın satışının yasak olabilmesi için bu taşınmazın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının tek başına yeterli olmadığı, ilgili taşınmazın aynı zamanda kamu hizmetine tahsis edilmiş ya da imar planında bir kamu hizmeti için ayrılmış olması gerektiği, dava konusu taşınmazın ne ihale (satış) tarihi ne de dava konusu işlem tarihi itibarıyla herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilmediği, taşınmazın imar planında bir kamu hizmeti için de ayrılmadığı, bu durumda, ilgili mevzuat yönünden satışına hukuki bir engel bulunmayan söz konusu taşınmazın, fiilen kamu hizmetinde kullanıldığından bahisle satışının iptal edilmesi ve satış bedelinin davacıya iade edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Andırın Kaymakamlığı tarafından, bir taşınmazın kamu hizmetine tahsisli olması için özel bir tahsis işlemine ihtiyaç olmadığı, taşınmazın fiilen kamu hizmetine ayrılmış olmasının yeterli olduğu; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, anılan taşınmaz halihazırda kamu hizmetine ayrılmış ve fiilen kullanılmakta olduğundan satışında hukuka uygunluk bulunmadığı, bu nedenle hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen satışın iptali gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, taşınmazın devrinin yapılmamasının gerekçesi olarak gösterilen su deposunun bütün taşınmazın % 1'lik bir alanını dahi kapsamadığı, söz konusu alanın kamu hizmetine tahsis edilmediği, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 29/10/2021 tarih ve 31643 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden yapılandırıldığından bu Bakanlığın davalı konumunda bulunduğu görülerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalıların temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalılara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.