13. Hukuk Dairesi 2015/18516 E. , 2017/2635 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkili davacı ..."nin sahibi olduğu, ... İli, .... İlçesi, .... Köyü, ....mevkii, pafta no: N....B....-C, ada no:101 ve parsel no: ... da tapuya kayıtlı taşınmazın satışı için davalı borçluya genel vekalet verildiğini, vekaletnameye istinaden davalı borçlu ..."un anılan taşınmazı 02/12/2010 tarihinde, 35.000,00 TL bedelle, ... ... isimli kişiye sattığını, davalı borçlunun kendi yedinde tuttuğu satış bedelini müvekkiline teslim etmediğini, defalarca istenmesine rağmen sonuç alınamayınca ... ....İcra Müdürlüğünün 20.../... Esas sayılı takip dosyası ile 35.000,00 TL asıl alacak ve 8.008,75 TL yasal faizinden olmak üzere toplam 43.008,77 TL tutarlı ilamsız takip başlattıklarını yapılan itiraz sonrasında iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, adı geçen taşınmaz için müvekkilinden aldığı vekaletname ile satış gerçekleştirerek satış bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan haksız ve kötü niyet ürünü yasal temeli olmayan itirazın iptali ile kötü niyet tazminatının davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı, açılan davayı kabul etmediğini, anılan satış işleminin ve vekaletnamenin doğru olduğunu, ..."yi tanımadığını kendisine ... ..."a taşınmazı satması için vekalet verildiğini, kendisinin ... ..."ı tanıdığını ve ... ..."ın kendisine gelerek taşınmazı satın alarak parasını ..."ye ödediğini ancak ... beyin işlerinin yoğunluğu nedeni ile tapuya gelemediğini bu nedenle on gün süreli kendisine vekalet çıkartarak satış işlemini tapuda gerçekleştirmesini rica ettiklerini, kendisinin de bunun üzerine çıkartılan vekaletname ile işlem yaptığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının, anılan satıştan dolayı taşınmazın bedelini davalı borçludan almadığına dair bir belge sunamadığı, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalının vekalet görevini kötüye kullanması, özellikle de, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırılarak açılmıştır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (B.K. md. 506/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (B.K.md. 508/1). Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler öncelikle dahildir. Belirtilen yükümlülüklere aykırı davranılması halinde vekilin, müvekkile karşı, onun bu yüzden uğradığı zararı tazmin yükümlülüğünün ortaya çıkacağı da çok açıktır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacı taşınmazı satması amacıyla davalıya 29/11/2010 tarihli vekaletname vermiş, bu vekaletname kapsamında davalı taşınmazı dava dışı ... ..."a 02/12/2010 tarihinde 35.000,00 TL bedelle satmıştır. Her ne kadar mahkemece, davacının anılan satıştan dolayı taşınmazın bedelini davalı borçludan almadığına dair bir belge sunamadığı gerekçesiyle vekalet görevini kötüye kullandığı iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de, vekilin hesap verme yükümlülüğü bulunduğundan, davada ispat yükü vekil olan davalıdadır. Somut uyuşmazlıkta davalı 29/11/2010 tarihli vekaletnameye istinaden davacı adına taşınmazı dava dışı ... ..."a sattığına göre, davalının bu hususta hesap verme yükümlülüğü bulunmakta olup ispat yükü davalıdadır ve davalının satış bedelinin davacıya ödediğini ispat etmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemece, anlatılan bu hususlar dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.