17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7777 Karar No: 2019/9564 Karar Tarihi: 24.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/7777 Esas 2019/9564 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme, hırsızlık suçuyla ilgili olarak sanıklara suçlu bulunmuş ve ceza vermiştir. Temyiz başvuruları incelendikten sonra, suçun sanıklar tarafından işlendiğine ve hükümlerin usul ve yasaya uygun olduğuna karar verilmiştir. Ancak, suçun değeri ve sanıkların kasıtlarının yoğunluğu dikkate alındığında, temel cezaların alt sınırdan belirlenmesinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi\" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun belirlediği yargılama giderlerinin eşit olarak sanıklardan alınmasına hükmedilmesi de yasa maddesine aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle, hükümler bozulmuş ve yargılama giderlerinin her bir sanığın sebebiyet verdiği giderlerden ayrı ayrı, ortak giderlerden ise eşit olarak tahsil edilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 3. maddesi, 61. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2019/7777 E. , 2019/9564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." biçimindeki hüküm ile de işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında "orantı" bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda suça konu eşyanın 1.000.000,00 TL değerinde olduğunun anlaşılması karşısında, hırsızlık suçuna ilişkin çalınan eşyanın değeri, sanıkların kasıtlarının yoğunluğu gibi teşdit gerekçeleri bulunduğu halde 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesine aykırı olarak temel cezaların alt sınırdan belirlenmesi sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) ve (c) bentleri uyarınca gerekçeli karar başlığında katılan firma ile suçun işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklikler olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 5271 sayılı CMK"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2 maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile müdafilerinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "Sanıkların gözlemlenen kişilik özellikleri itibarıyla yeniden suç işlemeyecekleri hususunda kanaat hasıl olmadığından bozma öncesi yapılan 37.25 TL, bozma sonrası yapılan 7 adet çağrı gideri 56 TL olmak üzere toplam 93 TL yargılama giderinin 1/2 oranında sanıklardan tahsiliyle hazineye gelir kaydına" cümlesinin çıkarılarak yerine "Her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.