9. Ceza Dairesi 2014/3650 E. , 2014/4446 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütü üyesi olma, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, patlayıcı madde bulundurma
13.09.2010, 06.12.2010,
Hüküm : 1) Sanık ... hakkında;
a) TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın
53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinin yollamasıyla 33/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (10.09.2010 tarihli ve 27.08.2010 tarihli olmak üzere 2 kez)
c) TCK"nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 52/2, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
d) TCK"nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5,
TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (10.09.2010 tarihli ve 27.08.2010 tarihli olmak üzere 2 kez)
e) 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinin yollamasıyla 7/2, TCK"nın 53/1, 58/9, 63.maddeleri uyarınca mahkumiyet (10.09.2010 tarihli ve 28.07.2010 tarihli olmak üzere 2 kez)
f) 28.07.2010 tarihli 2911 sayılı Kanunun 33/1maddesine aykırılık, 28.07.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 25.08.2010 tarihli mala zarar verme, 10.08.2010 tarihli mala zarar verme suçları hakkında; Beraat
2) Sanık ... hakkında;
a) TCK"nın 314/3 ve 220/6. maddelerinin yollamasıyla 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) 2911 sayılı Kanunun 23/b maddesinin yollamasıyla 33/1, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c) TCK"nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK"nın 52/2, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
d) TCK"nın 170/1-c, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
(10.09.2010 tarihli)
e) 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinin yollamasıyla 7/2, TCK"nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (10.09.2010 tarihli ve
28.07.2010 tarihli olmak üzere 2 kez)
f) 28.07.2010 tarihli 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddesine aykırılık, 28.07.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 27.08.2010 tarihli 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesine aykırılık, 27.08.2010 tarihli genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçlarından; Beraat
3) Sanık ... hakkında;
a) TCK"nın 314/3 ve 220/6 maddelerinin yollamasıyla 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... müdafiinin süresinden sonra yapmış olduğu duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... hakkında iddianamede anlatımı yapılan 05.09.2010 tarihli silahlı terör örgütünün propagandasını yapma eylemiyle ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan açılan dava ve kurulan bir hükümde bulunmadığından Cumhuriyet Savcısının görevi yaptırmamak için direnme suçuna yönelik temyizinin incelemesine yer olmadığına,
1- Sanıklar ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olma, patlayıcı madde bulundurma, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 10.09.2010 ve 27.08.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet ve 25.08.2010 tarihli mala zarar verme suçlarından kurulan beraat, sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, patlayıcı madde bulundurma, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma, 27.08.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet, sanık ... hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 10.09.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma ve patlayıcı madde bulundurma suçlarından kurulan hükümlere yönelik incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasıfları tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında 25.08.2010 tarihli mala zarar verme suçunun sabit olmadığı kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii, sanıklar ..., ... ve müdafileri ile Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında 28.07.2010 tarihli mala zarar verme ve 10.09.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, sanık ... hakkında 10.08.2010 tarihli mala zarar verme ve 28.07.2010 tarihli genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve sanık ... hakkında 28.07.2010 ve 27.08.2010 tarihli genel güveliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından hükümlere yönelik incelemede;
Olay tutanakları, ekspertiz raporları, sanık ..."nin ikrar içeren Cumhuriyet savcılığındaki beyanları üzerine tanzim olunan fotoğraflı teşhis tutanağı, tanık ..."in Cumhuriyet savcılığındaki anlatımları, silahlı terör örgütü üyesi ..."ın kolluk anlatımları ve teşhis tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre;
Sanık ..."nin, sübut bulan 28.07.2010 tarihli yasadışı gösteri sırasında molotof atarak bir parti binasına yakarak zarar verme ve 10.09.2010 tarihli yasadışı gösteride molotof atmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından,
Sanık ..."ın, sübut bulan 28.07.2010 tarihli yasadışı gösteride molotof atmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 10.08.2010 tarihli gösteri sırasında ise göstericilere talimat verip molotof attırarak bir marketin yanmasına neden olmasından dolayı TCK"nın 37/1 maddesi uyarınca mala zarar verme suçundan,
Sanık ..."ın, sübut bulan 28.07.2010 ve 27.08.2010 tarihli yasadışı gösteriler sırasında molotof atmak suretiyle genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkumiyetleri yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi,
3-Sanıklar hakkında 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından kurulan beraat ve mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince;
Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Kanun koyucunun yukarıdaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır.
Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır.
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün kollektif niteliği, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger - Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich - Rusya kararları gibi) nazara alınmıştır. Buna göre, sanığın 2911 sayılı Kanunun 33/1 maddelerine uygun olduğu kabul edilen eylemlerinin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu değerlendirildiğinden, sanıklara yüklenen suçların tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanıklar hakkında açılan davalara ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanıklar ..., ... ve müdafileri ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.