22. Hukuk Dairesi 2017/25117 E. , 2019/21695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... Pazarlama ve Satış A.Ş. şirketine bağlı çalıştığını, taşeronların üzerinden sigortalı gösterilmesine karşın gerçek işverenin davalı ... Pazarlama ve Satış A.Ş. olduğunu, talimatların anılan işveren tarafından verildiğini, ... Pazarlama ve Satış A.Ş."nin kadrolu pazarlama elemanları ile aynı işi yaptığını, kadrolu işçilere verilen ücret ve sosyal haklarının verilmediğini, ... Pazarlama ve Satış A.Ş. ile diğer davalı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, fark ücret alacakları ve eşit işlem borcuna aykırılık sebebiyle tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında bayilik ilişkisi bulunduğu, muvazaaya dayanan alt-asıl işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:Hüküm davacı ile davalılardan ...Motorlu Araçlar ve Tekstil … Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiş olup, davalı şirket ...Ltd. Şti. tarafından süresinde temyiz harcı yatırılmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davalı şirketler arasındaki hukuki ilişkinin nitelendirilmesi bu bağlamda davacının işvereninin belirlenmesi hususunda uyuşmazlık söz konusudur.Alt işveren, bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde kanun koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Kanunun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır. Alt İşverenlik Yönetmeliğinin 11. maddesinde de yukarıdaki anlatımlara paralel biçimde, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.İşverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde bazı muvazaa kriterlerine yer verilmiştir. Muvazaa Borçlar Kanunu"nda düzenlenmiş olup, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bundan başka 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinin yedinci fıkrasında sözü edilen hususların, aksi ispatlanabilen adi kanunî karineler olduğu kabul edilmelidir.Dosya kapsamına göre mahkemece yapılan araştırma davalı şirketlerin aralarındaki ve bu duruma bağlı olarak davacının davalı şirketler karşısındaki durumu hakkında net bir sonuca varılmasını sağlayacak yeterlilikte değildir.
Öncelikle davalı şirketlerin ana sözleşmeleri, ortaklık yapılarını gösteren belgeler incelenerek her iki şirketin iştigal sahaları ve aralarında şirket ortakları itibariyle fiili bir birliktelik olup olmadığı, yine ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti."nin davalılar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi başlıklı sözleşme ile hem zaman sayılabilecek süreçte kurulup kurulmadığı, anılan sözleşmeden önce ticari hayatta faliyetlerinin bulunup bulunmağı, bu sözleşmenin öngördüğü ürünler dışında dava dışı 3. şirketlerin ürünlerini ya da bizzat kendi üretimi olan ürünleri yine kendi insiyatifi ile pazarlayıp pazarlamadığı, bir başka anlatımla, ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti.’nin ... Pazarlama ve Satış A.Ş. ile yaptığı sözleşme ile ticari faliyetlerini münhasıran bu sözleşmenin kapsamı ile kısıtlayıp kısıtlamadığı anlaşılamamaktadır. Sayılan hususların tesbitini sağlayacak tüm ticari kayıt ve belgeler getirtilmelidir.Davacı taraf davacının görevini ... Pazarlama ve Satış A.Ş. yetkililerinden aldığı emir ve talimatlarla ve yine bu şirketin sağladığı ekipman ve araçlarla yerine getirdiğini iddia etmektedir. Anılan husus yargılama aşamasında yeterince araştırılmamıştır. Bu sebeple davacının kullandığını iddia ettiği tüm ekipman ve araçların mülkiyetinin hangi şirkete ait olduğunun araştırılması gerektiği gibi ayrıca bayilik sözleşmesi başlığı ile yapılan sözleşme kapsamında satışı yapılacak ürünlerin hangi şartlarda nerede depolandığı, depolamanın yapıldığı yerlerin kimin tasarruf ve mülkiyetinde olduğu da araştırılmalıdır.Yine davacı tarafça davalı ... Pazarlama ve Satış A.Ş. kadrosunda yer alan işçilerle davalı ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti. kadrosunda yer alan işçilerin aynı işi yaptıkları, davalı ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti. kadrosunda yer alan işçilerin işçilik ücretlerinin bizzat ... Pazarlama ve Satış A.Ş. tarafından karşılandığı ileri sürülmektedir. Bu bakımdan her iki şirketin kadroları arasındaki işçi hareketlerini gösteren belgelerin, davacının ve kendisiyle aynı işi yaptığını belirttiği, ... Pazarlama ve Satış A.Ş. kadrosunda yer alan işçilerin görev tanımlarına dair tüm belgelerin, davalı şirketler arasındaki para akışının gösteren belgelerin getirtilerek iddialar kapsamında değerlendirmeye tabi tutulması; ayrıca Hâkimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. madde) daha önce ifadelerine başvurulan taraf tanıkları yeniden duruşmaya davet edilerek özellikle davalı ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti. kadrosuna işçi alımına (yazılı sınav, mülakaat vb) yine işten çıkartmaya ilişkin işlemlerin, işin düzenlemesine dair talimat verilmesi ve denetlenmesinin, işçilerin izin taleplerinin değerlendirilmesinin fiilen kim veya kimler tarafından gerçekleştirildiğinin açık bir şekilde tanıklardan sorulması ve tüm dosya kapsamının bu ifadelerle birlikte değerlendirilmesi suretiyle davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, kanunun öngördüğü asıl-alt işveren ilişkisinden bahsedilip bahsedilemeyeceği, temelde ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davalı ...Motorlu Araçlar … Ltd. Şti."nin bayi olarak kabul edilip edilemeyeceği şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilerek karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.