11. Hukuk Dairesi 2016/5807 E. , 2018/33 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/03/2016 tarih ve 2014/176-2016/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %23,75 oranında hissedarı ve diğer ortaklardan ..."ın eski eşi olduğunu, hissedarlardan ... ve ..."ın kendilerine davalı şirketten 9.000 TL maaş bağladıklarını, ancak bunu başka kalemler altında yansıttıklarını, aynı oranda payı olan müvekkiline hiç bir bedel ödenmediğini, satın alma departmanını yöneten müvekkilinin iş akdinin de feshedildiğini, artık şirkete alınmadığını, mali tablolara erişmesinin engellendiğini, tahsilatların adı geçen ortaklarca kendi hesaplarına yapıldığını, bu ortakların hesaplarında şirketin yüklü miktarda parasının bulunduğunu, şirket çalışanı ...hesabına da yüklü miktarda şirket tahsilatı yattığını, şirket müdürünün yetkilerini aşarak taşınmazları sattığını, maddi değeri 10.000.000 TL"yi bulan şirketten müvekkilinin faydalanamadığını ileri sürerek şirket müdürünün geçici olarak azlini, şirkete yeni bir müdür/kayyım atanmasını, muhik sebeplere binaen ortaklık tarihinden bu yana ödenmeyen şimdilik 10.000 TL kâr payı ve kâr payı avansının hesaplanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ortaklıktan ayrılma talepli bir dava daha açtığını, bu durumda kâr payı isteyemeyeceğini, genel kurulda kâr payı dağıtılmayıp bir çeşit sermayeye eklenmek suretiyle borçların ödenmesi yönünde karar alındığını, geçerli ve yürürlükte bulunan genel kurul kararı uyarınca kâr payı dağıtılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 21.04.2014 tarihli genel kurulunda 2013 yılı kârının dağıtılmayarak şirket bünyesinde bekletilmesine karar verildiği, kârın dağıtılmamasına, yapılan ve yapılması düşünülen yatırımlar ile şirket borçlarının gerekçe gösterildiği, şirketin 2013 yılı sonu itibari ile geçmiş yıllar kâr toplamının 2.508.602,38 TL ye ulaştığı, 2013 yılı dönem kârının ise 284.058,78 TL olduğu, bu kârı ortaklarına dağıtabilmek için gerekli olan finansal şartların mevcut olmadığı, şirketin geçmiş yıllar kârının tamamına yakınını duran varlık yatırımında kullandığı, yapılan tespitler neticesine göre davalı şirketin bir yıl içerisinde paraya çevrilebilir varlıklarının, bir yıl içerisinde ödenecek borçlarını karşılamadığı, mevcut durumda alacakların tahsilinde veya borçların ödenmesinde meydana gelebilecek en küçük bir ekonomik olumsuzluğun, şirketin kısa vadede borçlarını ödemesinde ciddi sıkıntılar yaşatacağı, genel kurulda alınan kâr dağıtmama kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.