Esas No: 2017/3
Karar No: 2017/523
Karar Tarihi: 06.03.2017
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/3 Esas 2017/523 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mağdurlar ... ve ..."e yönelik nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c-h, 168/3-2.cümle, 62, 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis (iki kez); TCK"nın 109/2, 3-a,b , 62, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis (iki kez) cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğa ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.11.2012 gün, 2012/206 Esas ve 2012/326 Karar sayılı hükmü sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6.Ceza Dairesi 27.12.2013 gün ve 2013/24047 Esas- 2013/25768 Karar sayı ile;
“Oluş ve dosya içeriğine göre; dosya içinde bulunan iletişim şirketlerinin sanığın abonelik kaydının olmadığına ilişkin cevabi yazıları; tanık ..."in, sanığı daha önce hiç görmediğini ve tanımadığı ifade etmesi; yakınan ..."in aşamalarda sanığı teşhis edememesi; Dairemizce 21.12.2004 tarihinde onanarak kesinleşen Ankara Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/193-177 Esas ve Karar sayılı dosyasında hakkında mahkumiyet hükmü kurulup, sanıkla aralarında husumet bulunan ..."in, sonradan değiştirdiği ifadesi dışında, atılı suçu kabul etmeyen sanık ..."ün yüklenen suçları işlediğine ilişkin başka kanıtlarla desteklenmeyen soyut anlatımı dışında, kuşkudan uzak, hukuka uygun, kuvvetli ve inanadırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.03.2014 gün 2014/41- 2014/31 sayılı kararı ile;
“"Sanık ..."ün eyleminin değerlendirilmesinde müşteki ... ... ve ..."in olay tarihinde ... ..."ın bürosunda ..."de bulunması ile sanık ..."in ... ve ..."i ..."ın sünnet törenine katılması sebebi ile yemeğe davet ettiği, daha önce yapmış oldukları görüşmeler neticesinde ..."in ... ile birlikte anlaştıkları, yemeğe götürülme hadisesinde yapılan plan gereğince ..."in yemekten kalktıklarını..."a bildirmesi üzerine..."ın yolda, ... ile birlikte kendilerine polis süsü vererek gelen arabaları durdurdukları, önce ..."in arabasını durdurdukları arama yapıldıktan sonra devam etmesini söyledikleri daha sonra gelen ... ve ... ..."in arabasını durdurdukları, kendilerinin polis olduğunu söyleyerek adı geçen kişileri taksiden indirdikleri, aramada ruhsatlı silah buldukları ve Salih ve ... ..."in arabayı alıp silah zoru ile Haymana yolu üzerinde ıssız bir tarlaya götürdükleri, burada müştekilerin üzerinde bulunan çek, para, döviz, boş çek cüzdanı, kredi kartları, ruhsat, sürücü belgesini aldıkları, daha sonra gözlerini koli bandı ile bağladıkları ve olay yerinden ayrıldıkları sanıkların olayda kullandıkları tabancanın... Kandemir"in beyanına göre ..."ün evinde zapedildiği bu tabancanın zaman zaman... ve Levent arasında kullanıldığı, sanıkların hazırlıkta vermiş olduğu beyan ve müştekilerin vermiş olduğu beyanının birbirlerini doğruladığı, sanık ..."ün hakkında ek iddianame ile dava açılıp savunmasının alınamaması sebebi ile dosyanın tefrik edildiği bu arada diğer sanıklar ... ve ..."in aynı eylemle ilgili dava dosyasının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Sanıklar ..., ..., ... ..., ... ... ve ek iddianame ile ... hakkında mahkememizin katılanlar ... ... ve ... ..."e karşı geceleyin silahla gasp ve bu suça azmettirmekten iddianame ile kamu davası açıldığı mahkememizin 27.02.2003 tarihinde 1999/256 esas ve 2003/67 karar sayılı dava dosyası ile sanıklar hakkında verilen karar gereği sanık ..."ün yakalanamaması sebebi ve savunması alınamaması sebebi ile tefrik kararı verildiği, sanıklar ... ... ve ... ... hakkında beraat kararı verilmiş olup, sanıklar ... ve ... hakkında katılan ... ve ... ..."e karşı 765 sayılı TCK.nun 495. maddesi yollaması ile 765 sayılı TCK.nun 497/2, 522/1, 59/2. maddesi gereğince 18"er yıl, 4"er ay ağır hapis cezası olduğu, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03.12.2003 tarihli ilamı ile katılan ... yönünden verilen kararın onanmasına, ... ... yönünden verilen karar değer yönünden bozulmasına karar verilmiş olup bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 26.05.2004 tarih ve 2004/193 esas, 2004/177 sayılı kararımızın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay"a gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 21.12.2004 tarih ve 2004/9075 esas, 2004/14627 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, sanıklar hakkındaki iş bu kararın infaza verildiği, infaz aşamasında iken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat Bürosu 09.06.2005 tarihi ve 2004/1-995 sayılı yazıları ile sanık ..."in 24.08.2005 tarih ve 2004/1- 1002 sayılı yazıları ile ..."in 5237 sayılı yasa ile 765 sayılı Yasanın değerlendirilmesi yönünden infaz evraklarını mahkememize göndermiş olmakla, duruşma açılarak yapılan yargılama sonunda mahkememizden verilen 06.12.2006 tarih ve 2006/393 esas, 2006/550 karar sayılı kararımızın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay"a gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 02.12.2009 tarih ve 2007/11353 esas, 2009/16039 karar sayılı ilamı ile bozularak gelmekle bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 22.04.2010 tarih ve 2010/50 esas, 2010/163 karar sayılı ilamı ile sanıklar ... ve ..."in ... ve ... ..."e karşı yağma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK"nun 149/1-a,c,h, 168/3-2, 63. maddesi gereğince ayrı ayrı 8"er yıl 4"er ay hapis cezası verilmiş olduğu, ayrıca hürriyeti tahdit suçu ile ilgili Salih ... ve ... ..."e karşı yapılan eylemle ilgili sanıklar ... ve ..."in 5237 sayılı TCK.nun 109/2, 109/3-a,b,son, 62. maddeleri gereğince 3"er yıl 4"er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, yapılan temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 19.01.2011 tarih ve 2011/759 esas, 2011/11 karar sayılı ilamı ile mahkeme kararının onandığı bu şekli ile sanıklar ... ve ..."in ... ve ... ..."e karşı yağma suçundan ve hürriyeti tahdit suçundan mahkumiyet kararlarının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu şekli ile eyleme katılan iki kişinin yani ..."in ve ..."in davasının kesinleşmiş olması nedeni ile her ne kadar sanık ... suçlamayı kabul etmemiş ise de, daha sonra ..."de duruşmada vermiş olduğu beyanında kız arkadaş meselesinden dolayı gıcık olduğunu söyleyerek beyanını değiştirmek istemiş ise de sanık ..."e ..."in eylemlerinin kesinleşmiş olması, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/23 Esas sayılı dava dosyasında ..."in müşteki ... tehdit edip para istediği, bu şekilde yağmaya teşebbüs suçunu işlediği anlaşıldığından TCK.nın 145/1-a-c-son maddesi gereğince suçun işleniş biçimi nazara alınarak 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, teşebbüs aşamasında kalması ve TCK.nın 63. maddesi gereğince sonuç olarak 3 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İstanbul"da meydana gelen olayda kullanılan tabancanın daha sonra Ankara"da ..."ün evinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu tabancanın zaman zaman... ve ... arasında kullanıldığı da dosyadan anlaşılmaktadır. Mahkeme dosyasının tefrik edilmesinin sebebi sanık ..."ün olayla ilgili savunmasının alınmamış olmasıdır.
Her ne kadar Yargıtay bozma kararında tekrar sanığın teşhis edilmesi talep edilmiş ise de yazılan talimat cevabında müşteki ... ... gösterilen fotoğrafta teşhis yapamadığını, mevcut delillere göre karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir. Ancak mevzuatımızda müştekilerin sanıkla yüzleştirilmesini temin edecek hukuki bir müessese bulunmadığından sadece sanık ..."in fotoğrafları alınarak müştekilere gönderilerek fotoğraf üzerinden teşhis yapılması istenmiştir. Suç tarihinin 1999 yılı olduğu göz önüne alındığında bu yüzleştirmenin veya fotoğraf teşhisinin ne kadar doğru olup olmayacağı konusu da hukuki bir tartışma konusudur. Ancak müşteki ... ..."in vermiş olduğu beyan üzerine ..."in tanımları, sanıkların beyanları birlikte değerlendirildiğinde bu eylemlerin ... tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca İstanbul"da meydana gelen olayla ilgili tabancanın da Ankara"da ..."ün evinde ele geçirilmiş olması sanıkların bir eylem birliği içinde bulunduklarını göstermektedir. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin dava dosyasında ..."in hakkında davanın Yargıtay aşamasında olduğu tespit edildiğinden sanık ..."in eylemle bağlantısı dosyadaki incelemeden açıkça anlaşılmaktadır. Sanıkların zaman içerisinde eylem birliği içerisinde hareket ederek eylemleri gerçekleştirdikleri,...
Kandemir"in İstanbul"dan Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında 17/10/2011
tarih, 2000/370 esas, 2011/446 karar sayılı dosyasında katılan ... ... hakkında ... ile ..."in katılandan para almak amacıyla kendilerine polis süsü verdikleri, merkeze götürmek istedikleri, daha sonra sanık ... ile hükümlü..."ın katılanı telefonla arayarak 300.000 dolar vermesi gerektiğini, vermemesi halinde kendisini öldüreceklerini beyan ettikleri yönünde tehdit etmeleri üzerine durumun polise bildirildiği,..."ın müşteki tarafından teşhis edildiği ve sanık ... ve... hakkında karar verileceği anlaşılmış olduğundan sanık ..."ün Ankara"da meydana gelen olayda da... ve ... ile birlikte müştekilere karşı bu eylemi gerçekleştirmiş olduğu anlaşıldığından mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar Yargıtay bozma kararında 168. madde uygulaması yönünden kabule göre 168/3-4 maddesinin uygulanması hususu belirtilmiş ise de sanık ..., ... hakkında verilen mahkumiyet kararında etkin pişmanlık hükümleri göz önüne alınarak sanıkların eylemine ilişkin 168/3-2 maddesi uygulanmış olup Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 19/01/2011 tarih, 2011/759 esas, 2011/11 karar sayılı ilamıyla karar kesinleşmiştir. Bu şekliyle sanık ..."ün ... ve ... ile birlikte gasp suçunu işlediği kabul edildiğinden Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin kesinleşen mahkumiyet kararı göz önüne alınarak sanığın etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde TCK.nın 168/3-2 maddesi gereğince sanık ... ve ... ile ilgili karar doğrultusunda karar vermek gerekmiştir. Aksine bir uygulama kesinleşmiş mahkeme kararına ilişkin farklı bir uygulamaya sebebiyet vereceğinden ve kesinleşen mahkumiyet kararı hakkında da yargılamanın iadesini gerektiren bir husus söz konusu olmadığından sanık ... ve ..."e ilişkin karar esas alınarak etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde sanık ... hakkında TCK 168/3-2 maddesi gereğince değerlendirme yapılmıştır.
Suç tarihi itibari ile 765 sayılı Yasa kapsamında TCK.nun 497/2. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının devamı sırasında 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği, eylemin değerlendirilmesinde gasp eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 149/1-a,c,h ve 109/2-3-a,b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği, 765 sayılı Yasa gereğince sanıklar hakkında 765 sayılı TCK.nun 497/2. madde gereğince 20 yıl, TCK.nun 522 madde gereğince 22"şer yıl, TCK.nun 59. madde gereğince 18"er yıl 4 ay hapis cezası ile cezaladırılmalarına ve TCK.nun 31, 33. maddelerinin uygulanmasına karar verileceği 5237 sayılı TCK.nun 149/1-a,c,h maddesi gereğince 15 yıl, TCK.nun 168/3-2 maddesi gereğince 10 yıl, TCK.nun 62. madde gereğince de 8 yıl 4 ay hapis cezası verileceği ayrıca hürriyeti tahdit suçundan da TCK.nun 109/2. maddesi gereğince 2 yıl, TCK.nun 109/3-a-b-son maddesi gereğince 4 yıl, TCK.nun 62. madde gereğince 3 yıl 4 ay hapis cezası verileceği bu şekilde 5237 sayılı Yasa sanık lehine olduğundan uygulama 5237 sayılı Yasaya göre yapılmıştır.
Sanık ..."in ve ..."in yağma suçuna ilişkin eylemi ile ilgili kesinleşen mahkeme kararında suçun işlenmesindeki durum, kastın durumu ve mağdurun zararı nazara alınarak sanıklara takdiren ve teşdiden 15"er yıl hapis cezası verilmiş olduğundan aynı eylemle ilgili olan yargılamakta olan sanık ... hakkında da suçun işlenmesindeki durum, kastın durumu, mağdurun zararı da nazara alınarak sanıklar hakkında takdiren ve teşdiden uygulaması yapılmıştır.
Sanık ... ve ... hakkında hürriyeti yoksun bırakma suçundan kastın durumu, suç sebepleri nazara alınarak 2 yıl hapis cezası verilmiş olduğundan aynı şekilde sanık ... hakkında da hürriyeti yoksun bırakma suçundan kastın durumu suç sebepleri nazara alınarak TCK.nun 109/2. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile temel ceza verilmiş olup artırım sebepleri buna göre uygulanmıştır.
Sanık ..."ün dosyasının tefrik edilmesinden sonra uzun süre aranmasına rağmen savunmasının alınamadığı daha sonra yakalandığı sanığın eylemle ilgili anlatmış oldukları gözönüne alınarak sanık hakkında suçun işlenmesindeki özellik, sosyal durumu ve tekrar suç işlemekten çekineceği hakkında mahkememize kanaat hasıl olmadığından TCK.nun 50, 51. 52 ve CMK 231/5. maddesi ile unsurları oluşmadığından TCK.nun 150 maddesi uygulanmamıştır bu şekli ile aynı eylemle ilgili sanıklar ... ve ... hakkında kesinleşen mahkeme kararı gözönüne alınarak sanık ..."ün eylemi ile ilgili aynı şekilde mahkumiyet kararı vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün sanık ... savunmanı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 10.06.2015 gün ve 2014/196001 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya;
5271 sayılı CMK"nın 307/3. madde ve fıkrasının 2. cümlesini değiştiren ve geçici 10.maddesini düzenleyen, 02/12/2016 gün, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 36. maddesi uyarınca; "Direnme üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gelen ve henüz karara bağlanmamış olan dosyaların, öncelikle kararına direnilen Daire tarafından incelenmesinin zorunlu kılınması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığının 07/12/2016 gün, 2015/545 esas ve 2016/1075 sayılı kararı ile Dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Oluş ve dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ... ..."e yönelik nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine dair kurulan hükümde sanıkla aralarında husumet bulunan ..."in, sonradan değiştirdiği ifadesi dışında, atılı suçu kabul etmeyen sanık ..."ün yüklenen suçları işlediğine ilişkin başka kanıtlarla desteklenmeyen soyut anlatımı dışında, kuşkudan uzak, hukuka uygun, kuvvetli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden beraatine karar verilmesi gerektiği nedeniyle, mahkemenin kararlarının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
Dairemizin 27.12.2013 gün ve 2013/24047 Esas-2013/25768 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.03.2014 gün 2014/41- 2014/31 sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3.maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.