Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6486
Karar No: 2021/3293
Karar Tarihi: 25.05.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme - Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak - Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/6486 Esas 2021/3293 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2020/6486 E.  ,  2021/3293 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak, Terör örgütü propagandası yapmak
15.02.2013 (Terör örgütünün propagandasını yapma)
05.09.2018 (Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak)
08.03.2019 (Silahlı terör örgütüne üye olmak)
Hüküm : 1-Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-Sanığın TCK"nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 4 ve 5/2 maddeleri delaletiyle TCK"nın 174/2, 62, 52/1-2, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
3-Sanığın TCK"nın 106/2-d, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;


Sanık müdafiinin ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine;
Sanık hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından sanık müdafiinin söz konusu karara ilişkin temyiz talebi hakkında inceleme yapılmamış olup; silahlı terör örgütüne üye olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak suçlarıyla sınırlı olarak yapılan incelemede;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
I-Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçuna ilişkin kurulan hüküm yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak ve Silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarına ilişkin kurulan hükümler yönünden;
1-Suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak suçuna ilişkin;
Müşteki ..."un 29.08.2018, 05.09.2018 ve 28.11.2018 tarihlerinde alınan beyanlarında 29.08.2018 tarihinde 9647503992410 numaralı hattan cep telefonunu arayan tanımadığı bir şahsın "Boran İcuzla"mı görüşüyoruz, PKK tarafından arıyoruz, sen devlete vergi ödüyorsun, bize de ödeyeceksin, biz gerekli pusulayı 1 hafta sonra sana göndereceğiz" şeklinde söylemde bulunduğunu, 05.09.2018 tarihinde aynı hattın yine kendisini aradığını, arayan şahsın ... olduğunu, şahsın Irak"ı kastederek "buraya gelecek misin", "parayı ne yaptın" dediğini, kendisinin "param maram yok" şeklinde cevap vermesi üzerine "tamam başım gözüm üstüne" diyerek telefonu kapattığını, 23.11.2018 tarihinde 9647513668403 numaralı hattın aradığını, "parayı ne yaptın, Irak"tan arıyorum seni" "nasıl para vermiyorsun vereceksin, 20.000 dolar para hazırla, sana iki hafta müddet, para vermezsen seni yakacağım, sana bir daha söylüyorum 20.000 doları iki haftaya hazır etmezsen sana büyük zarar vereceğiz Boran, senin işyerini yakacağız, sonra seni öldüreceğiz, sana son sözüm" dediğini, 05.09.2018 tarihinde arayan şahsın sanık ... olduğunu, 29.08.2018 ve 28.11.2018 tarihlerinde arayan kişinin sanık olmadığını sesinden tanıdığını beyan ettiği, sanığın da benzer beyanlarda bulunduğu hususları birarada değerlendirildiğinde sanığın müştekiyi aradığı tarihte yaptığı görüşme içeriğinde tehdit içeren bir söze rastlanılmadığı, dolayısıyla atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,

2-Silahlı terör örgütüne üye olmak suçuna ilişkin;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18­78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken haller olarak kabul edilmiştir.
Şahsi cezasızlık nedeni olarak; sanığın amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi (TCK’nın 221/2 maddesi), hakkında soruşturma başladıktan sonra, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili samimi ve faydalı bilgi vermesi (TCK’nın 221/4 maddesinin ilk cümlesi), yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi (TCK’nın 221/3 maddesi) hallerinde sanık hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanan, örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde ise cezadan indirim yapılacaktır (TCK’nın 221/4 maddesinin ikinci cümlesi).
Kanun vazıının, etkin pişmanlığı şahsi cezasızlık sebebi olarak kabul ettiği durumlarda, örgütten ayrılma veya güvenlik güçlerine teslim olma bakımından “gönüllülük” esasını benimsediği görülmektedir. Gönüllülük, Türk Dil Kurumu sözlüğünde; “bir iş yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken üstlenen” olarak tanımlanmıştır.
Örgütten ayrılma bağlamında gönüllülük,örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde kalması imkanını ortadan kaldıran veya zorlaştıran bir dış etken bulunmaksızın kendi hür iradesiyle gönüllü olarak örgütten ayrılmasıdır. (Ersan Şen - H. Sefa Eryıldız, Suç Örgütü 2018 Baskı syf346)
Güvenlik güçlerine teslim olma bakımından gönüllülük kavramına gelince; Pişmanlık ve gönüllülük failin psikolojik dünyasıyla alakalı ve son derece soyut kavramlar olması nedeniyle sanığın “gerçek ve samimi” bir pişmanlık duyup duymadığı veya gönüllü olup olmadığının tespiti fevkalade zordur. Suç sonrasında ki tutum ve davranışların belli ölçüde cezadan kurtulma düşüncesine dayanması son derece insani bir durumdur (Baba, Türk Ceza Hukukunda Etkin Pişmanlık 2013 baskı syf 98). Bu nedenle aslında saptanmaya çalışılacak olan, failin salt cezadan kurtulma saikiyle değil fiilin yarattığı haksızlığı gidererek legaliteye dönme düşüncesiyle hareket edip etmediği hususudur ki bu da ancak kişinin dış dünyaya yansıyan davranışlarıyla belirlenebilir.

Yakalamanın yasal koşulları oluştuğunda hakkında usulüne uygun olarak düzenlenmiş yakalama müzekkeresine istinaden yakalanan ya da kanunda öngörülen şartlar gerçekleştiği için yakalama müzekkeresi olmaksızın yakalanan faillerin etkin pişmanlıkta bulunmaları halinde, diğer şartlar da gerçekleşirse cezada indirim uygulanması gerekecektir. Bu durumda bir gönüllü teslimden bahsetme imkanı olmadığı açıktır.
Suç işleyen ya da suç şüphesi ile takip edilen/soruşturulan kişilerin belli ölçüde yakalanma korkusu taşıyacağının doğal bir durum olduğu da gözetildiğinde, kural olarak gıyabında düzenlenmiş yakalama emri bulunsa da kendiliğinden/gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde TCK’nın 221/4 maddesinin birinci cümlesinin uygulanması gerekecektir. Ancak örgütsel faaliyetlere devam ederken hakkında soruşturma açıldığını ve yakalama müzekkeresi düzenlendiğini bilmesine rağmen bu soruşturmayı sonuçsuz kılmak için kaçan failin makul olmayan bir zaman sonra gelip teslim olmasının gönüllü teslim olarak kabul edilmesine de yasal olanak bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında örgüt üyeliğinden soruşturma başlatılan sanığın, 2011 yılı Aralık ayında yurt dışına kaçarak 2019 yılına kadar Irak ülkesinde kaldıktan sonra 2019 yılı Mart ayında ülkeye dönüp güvenlik güçlerine teslim olarak etkin pişmanlık kapsamında ifade verdiğinin anlaşılması karşısında gönüllü teslim olmaktan söz edilemeyeceği, bu nedenle TCK"nın 221/4. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanma olanağı bulunmasa da; dosya kapsamına göre herhangi bir eyleme katıldığı tespit edilemeyen, örgüt üyesi olan ve soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan ifadelerinde etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirten sanığın, teslim olduktan sonra örgütün yapısı ve mensupları ile ilgili bilgi verdiği, verdiği bilgiler ve itiraflar gereğince TCK"nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinin tatbiki gerekirken yerinde ve hukuki olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak tahliye talebinin reddiyle tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi