3. Ceza Dairesi 2019/13217 E. , 2019/19396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılama sırasında müşteki ...’nin sadece sanık sıfatıyla savunmasının alındığı, müşteki sıfatı bulunduğu halde şikayet ve katılma hususunun sorulmadığı, müşteki sıfatı ile gerekçeli kararın tebliğinden sonra ...’in müşteki olarak temyiz dilekçesi verdiği, aleyhe temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla; müşteki ...’in hükmü aleyhe temyiz ederek katılma iradesini göstermiş olduğunun tespiti ile kasten yaralama ve mala zarar verme suçları nedeniyle suçtan zarar görme ihtimaline binaen 5271 sayılı CMK"nin 237/2 ve 260. maddeleri uyarınca davaya “katılan” olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında ...’e yönelik kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından, sanık ... hakkında ...’e yönelik mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Kavganın yaşandığı işletmede çalışan tanık ...’nin 25.11.2013 tarihli kolluk beyanında “... bıçağı ...’in boynuna dayayınca garsonluk yapan ... engellemek için ...’i itekledi, ... yere düştü” şeklinde, katılanlar ... ve ...’nin “... ve adamları bizi bar içinde ve dışında darp ettiler, sopayla bar dışındaki araca zarar verdiler” şeklindeki beyanları, oluş ve dosya kapsamına göre; sanıkların üzerlerine atılı suçları iştirak halinde işledikleri ve suçların sübut bulduğu, atılı suçlardan cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ...’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
2) Sanık ... hakkında Kemal’i yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin sadece hapis cezasına mahkumiyet halinde uygulanabileceği gözetilmeden, sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırılan sanık ... hakkında, TCK"nin 58, 5275 sayılı Kanun"un 106. ve 108. maddelerine aykırı olarak, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasından “TCK nun 58/6-7, 5275 sayılı kanunun 108/4, 5 maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5275 sayılı kanunun 108/2. maddesi gereğince sanığın tekerrür nedeniyle koşullu salı verme süresinin Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/452-2009/511 sayılı kararındaki ceza miktarından daha fazla olmamak üzere uzatılmasına” paragrafının çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında ...’i yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında kurulan hüküm miktar itibariyle kesin nitelikte adli para cezasına ilişkin olsa da, sanık hakkında TCK’nin 58/1. maddesi gereğine mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulandığından hükmün temyize tabi olup, Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/20 Esas-2015/446 Karar sayılı temyiz isteminin reddine dair ek kararının bu nedenle yok hükmünde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyet bulunması nedeniyle, TCK"nin 58/3. maddesi gereğince, TCK"nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilerek sonuçta TCK"nin 58/1. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerekirken, tercih edilen hapis cezasının TCK"nin 58/3 ve 50/2. maddelerine aykırı şekilde adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nin 58. maddesinin sadece hapis cezasına mahkumiyet halinde uygulanabileceği gözetilmeden, sonuç olarak adli para cezası ile cezalandırılan sanık ... hakkında, TCK"nin 58, 5275 sayılı Kanun"un 106. ve 108. maddelerine aykırı olarak, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasından “TCK nun 58/6-7, 5275 sayılı kanunun 108/4,5 maddeleri gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5275 sayılı kanunun 108/2 maddesi gereğince sanığın tekerrür nedeniyle koşullu salı verme süresinin Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/131-2006/15 sayılı kararındaki ceza miktarından daha fazla olmamak üzere uzatılmasına” paragrafının çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında ...’i yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Karar tarihinde Elbistan E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunduğu anlaşılan sanığın sorgusunda duruşmalardan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma konusunda bir beyanının olmaması karşısında, son duruşmada hazır bulundurulmadan ya da SEGBİS ortamında duruşmaya katılımı sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193/1 ve 196/5. maddelerine aykırı hüküm tesisi,
b) Katılan ... hakkında Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 26.11.2013 tarihli raporda “burun üstünde 4-5 cm lik kesi, üst dudakta 2-3 cm lik kesi, yüz bölgesinde sol göz kapağında üst dudakta şişlik, sol dizde ağrı, nazal fraktür, kırık hafif (1). derece, skar dokusunun sabit iz olup olmadığının tespiti için 6 ay sonra muayeneye gönderilmeli” notunun bulunduğu, Elbistan ilçe Devlet Hastanesi Plastik Cerrahi Uzmanı tarafından düzenlenen 11.05.2015 tarihli raporda “şahsın muayene edildiği, dudak üstünde 3 cm skar, yara izleri iyileşmiş, kati rapordur” ibaresinin bulunduğu, sabit iz olup olmadığına dair bilgi bulunmadığı, hükme esas alınan raporların Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hüküm kurmak için yetersiz oldukları gözetilmeden, katılanın geçici ve kesin raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakların en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilmek suretiyle özellikle katılanın yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği hususlarını da içeren, 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Sanığa 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi hükmü gereğince ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen TCK’nin 86/1. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile katılan ...’in temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.