Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17637
Karar No: 2015/9395
Karar Tarihi: 21.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17637 Esas 2015/9395 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalının ihmali ve kusuru nedeniyle hasar gören aracın faturaları toplamı olan 31.860,00 TL'nin ödenmesi ve %20 icra inkar tazminatının kararlaştırılması için dava açmıştır. Davalı işveren ise kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini ve %20 icra inkar tazminatı hükümleri talep etmiştir. Mahkeme, davacı işçinin %100 kusurlu olduğuna karar vererek davanın kabulüne ve itirazın iptaline hükmetmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi, iş verenin malı olan veya eli altında bulunan eşyalara zarar verilmesi halinde haklı fesih imkanının bulunduğunu belirtmektedir. Ayırca, işçinin kusursuz olması durumunda haklı fesih imkanının olmadığı, kusurun saptanması durumunda ise zararın miktarının belirlenip otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılması gerektiği ifade edilmiştir.
Kararda, hasar miktarının belirlenmesi yanı sıra davalının yüklemeye ilişkin savunması da gözetilerek kusur durumu yeniden belirlenmeli, kusur durumuna göre hasar miktarı uzman bir bilirkişi tarafından tespit edilmeli ve sonuca göre karar verilmelidir.
7. Hukuk Dairesi         2014/17637 E.  ,  2015/9395 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davalının şirket tarafından kendisine teslim edilen aracı kendi ihmali ve kusuru nedeniyle hasara uğrattığı, hasar bedeline ilişkin faturalar toplamı olan 31.860,00 TL"yi takibe koyduklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu bildirerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 si tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, faturaların davacı ile ilişkisinin olmadığını, davacının faturaların karşılığını dava dışı ... Otomotive ödemediğini, kazada kusurunun bulunmadığını, yüklenen araçların standartların üzerinde yüklendiğini savunarak davanın reddi ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının bayi sevki sırasında araçları indireceği bayi girişini fark etmeyerek önünden geçtiği, yolun sıkışık olmasından dolayı dönemeyip bir sonraki yol ayırımından alt yola girdiği ve seyir halinde iken yoldaki levhaları takip ettiği sırada üst geçidin yüksekliğini fark edemeyip altından geçtiği esnada araçların üst tavanlarının çarpması sonucu meydana gelen hasarda davacı işçinin % 100 kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü yolu ile itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu alacak likid olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir.
    İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması durumunda, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır.
    Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır. Örneğin işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim sokmak suretiyle zarar veren veya trafik kazası sonucu işvereni zarara uğratan işçinin aynı şekilde iş sözleşmeleri haklı nedenle sona erdirilebilir. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir. Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır.
    Maddede sözü edilen ücret dar anlamda ücrettir. İkramiye, prim, fazla çalışma ücreti ve benzeri ödemeler bu maddede yer alan otuz günlük ücret içersinde değerlendirilmemelidir. Ancak, ücretin garanti ücret üzerine yapılan işe göre ilave ücret veya satış pirimi olarak belirlendiği hallerde, gerçek ücretin bu ödemelerin toplamı olarak değerlendirilmesi yerinde olur. Örneğin uygulamada uluslararası yük taşıyan tır şoförleri asgarî ücret ve sefer pirimi karşılığı çalışmaktadır. Sefer pirimi olarak adlandırılan kısım da dar anlamda ücrettir. Bu durumda maddenin uygulanması anlamında otuz günlük ücret, tır şoförleri yönünden her iki ödemenin toplamına göre belirlenmelidir.
    Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
    4857 sayılı İş Kanununun 26 ncı maddesi yönünden bir yıllık hak düşürücü süre, zarara neden olan olayın oluşumu tarihinden itibaren başlar. Ancak altı işgünlük ikinci süre, zarar miktarının belirlenmesinin ardından, bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacaktır. Zarar miktarının belirlenmesi bazen uzun zaman alabilir ve fesih hakkının kullanılması bakımından zarar miktarının belirlenmesi ve işçinin ücreti ile kıyaslanması zorunluluğu vardır.
    Dava, itirazın iptali davası olup, dosya kapsamına göre hasarın varlığı sabittir. Ancak, davalının somut olayda kusuru ile bu kusura isabet eden hasar ve zararın miktarının yöntemince belirlenmediği görülmektedir. 6098 Sayılı TBK"na göre rücu davasının ön şartı olan ödeme vakıası da araştırılmamıştır. Dosya kapsamına göre, hasarlı araçlara ilişkin faturalar dava dışı .... tarafından yine dava dışı .... adına düzenlenmiştir. .... ile davacı ..... arasındaki hukuki ilişkinin ne olduğu, davacı ... tarafından ..."a ya da ...."ye rücuya konu fatura bedellerinin ödenip ödenmediği net değildir.
    Yapılacak iş, öncelikle .... ile davacı ..... arasındaki hukuki ilişkinin ne olduğu, davacı .... tarafından ...."a ya da ...."ye rücuya konu fatura bedellerinin ödenip ödenmediği araştırılmalıdır. Davacı tarafından ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ise, hasarla ilgili bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Sadece faturalardan yola çıkılarak hasar tespiti doğru bir yöntem değildir. Kaza mahallindeki köprünün yüksekliği, haksız fiil tarihindeki yükün yüksekliği tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlendikten sonra fiili durumla Karayolları mevzuatının karşılaştırılması bakımından trafik uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmak suretiyle davalının yüklemeye ilişkin savunması da gözetilerek kusur durumu yeniden belirlenmeli ve davacının kusuruna isabet eden zarar miktarı da hasar konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak tespit edilip çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi