16. Hukuk Dairesi 2016/11247 E. , 2019/5712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 1 parsel sayılı 98.213,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak taşınmaz bölümü hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 17.03.2015 tarihli raporda (A), (B) ve (C) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak çekişmeli taşınmaz bölümlerinin adına tescili isteğinde bulunmuş olup, mahallinde yapılan keşifte beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişiler ve davacı tanıkları, dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinde davacının babası Hüseyin tarafından, sonrasında ise davacı tarafından kullanıldığını, taşınmaza 40-50 yıldır davacı ve babasının zilyet olduklarını beyan ettikleri halde, mahalli bilirkişi ve tanıklardan davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin hangi sebebe dayalı olduğu, zilyetliğin babası ile birlikte mi yoksa kendi adına mı olduğu, kendi adına ise taşınmazın davacıya nasıl geçtiği ve zilyetliğin ne sebeple sürdürdüğü açıklanmadığı gibi bu husus davacıya da açıklattırılmamış, öte yandan bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu konuda ehil olmayan orman mühendisi bilirkişi tarafından yapılan hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde imar ve ihyanın tamamlandığı yönünde değerlendirmeyi içeren soyut ve denetimden uzak ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle davacıdan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin muris babasından kendisine ne şekilde intikal ettiği hususunda açıklama istenmeli; taksim, bağış, satın alma vs. gibi nedenlerden birine dayanması durumunda, bu hususu kanıtlaması için kendisine süre ve imkan verilmeli; bu şekilde davacının aktif dava ehliyeti bulunduğu sonucuna varılması halinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen ortofoto ve uydu fotoğrafları, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıllık süreye ilişkin hava fotoğrafları, dava konusu taşınmaz bölümlerine komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat fakültelerinden temin edilecek 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, davacının açıklayacağı dava sebebi de dikkate alınarak taşınmaz bölümlerinin paylaşım, satın alma, bağış ya da başka yolla davacıya geçip geçmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz bölümlerinin yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin,imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesine çalışılmalı; fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; böylelikle zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığına ilişkin olarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.