20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/555 Karar No: 2017/1209 Karar Tarihi: 16.02.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/555 Esas 2017/1209 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin davada, başka mahkemeler tarafından yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle dosyanın Bölge Adliye Mahkemelerine gönderildiği ancak yine de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiği belirtilmektedir. Kararda, 4721 sayılı TMK'nın 405. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkin bir davada, kısıtlı adayının MERNİS adresi ve yerleşim yeri adresi konusunda uyuşmazlık olduğu vurgulanmaktadır. Türk Medenî Kanunu'nun 411. maddesine göre, vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir ve aynı kanunun 19/1. maddesi uyarınca yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Kararda, kısıtlı adayının MERNİS adresinde yaşamadığı ve dava dilekçesinde bildirilen yerleşim yeri adresiyle ilgili uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğu ve bu nedenle ...
20. Hukuk Dairesi 2017/555 E. , 2017/1209 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR Dava, 4721 sayılı TMK"nın 405. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlı adayının MERNİS adresinin “... Mah. ... Sk.No:... .../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan araştırmaya göre kısıtlı adayının köyde yaşamadığı, kısıtlı adayını tanıyan ve bilenin olmadığı, dava dilekçesinde kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “... ... Mah. ... Sk. No:... İç Kapı No:... .../ ...” olarak bildirildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” ... İlçe Jandarma Komutanlığınca yapılan araştırmaya göre kısıtlı adayının MERNİS adresinde yaşamadığı tespit edildiğinden ve dava dilekçesinde kısıtlı adayının yerleşim yeri adresi “... ... Mah. ... Sk. No:... İç Kapı No:... .../ ...” olarak bildirildiğinden uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.