Esas No: 2019/5306
Karar No: 2022/1729
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/5306 Esas 2022/1729 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/5306 E. , 2022/1729 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5306
Karar No : 2022/1729
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ..
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... Petrol Ür. Nak. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına; kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... sayılı ödeme emirleri ve ... tarih ve .... takip numaralı ödeme emrinin, Petrol Piyasası Kanunu uyarınca kesilen idari para cezası dışında kalan kısımları ile ortak sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ...,... sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği üzere davacının 28/08/2013 tarihinden itibaren şirketin tek ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve .... takip numaralı ödeme emirleri muhteviyatı amme alacağının 2009 ila 2012 dönemlerine ait olduğu, şirketten tahsil imkanı kalmayan amme alacağı nedeniyle şirketteki tüm hisseyi devralan davacının, devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinden, anılan ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 02/04/2018 tarih ve ...takip numaralı ödeme emirleri ile .... takip numaralı ödeme emrinin 72.751,00-TL tutarlı, 26 sıra numaralı, Petrol Piyasası Kanunu uyarınca kesilen idari para cezasına ilişkin kısmı hariç olmak üzere diğer kısımları ile ilgili olarak, Mahkemelerince alınan ara karara idarece verilen cevaptan ödeme emirleri içeriği alacakların 6736 sayılı Kanun kapsamında mükellefin kendi rızası ile yapmış olduğu katma değer vergisi ve kurumlar vergisi matrah artırımının süresinde ödenmemesinden kaynaklandığı, şirketten tahsil imkanı kalmayan kamu alacağının davacının kanuni temsilcisi olduğu döneme ait olduğu, kamu alacağının şirketten cebren tahsili için usulüne uygun olarak tüm kanuni yolların tüketildiğinden kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:Davalı idarece asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasında şirket adına tescilli ... ve ... plaka numaralı iki adet araç bulunduğu tespit edilmesine karşın, kamu alacağının şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacının sorumluluğuna başvurulduğunun anlaşıldığı, olayda asıl borçlu şirket adına tescilli araçlar satılarak kamu alacağını tamamen veya kısmen karşılamadığı hususunun açıklığa kavuşturulmasından sonra şirketin kanuni temsilcisi ve ortağı sıfatıyla davacının takibi gerekirken, bu yapılmaksızın alacağın tahsili amacıyla şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,davacının istinaf başvurusunun kabulüne Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kabulüne ve dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Asıl borçlu şirket adına kayıtlı 1998 model iki adet araç bulunduğu, şirketin banka hesaplarında cüzi miktarda paralar olduğu ve araçların satılması durumunda da vergi borcunun karşılanamayacağının açık olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
... Petrol Ür. Nak. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına; kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve .....,.... sayılı ödeme emirleri ve ... tarih ve .... takip numaralı ödeme emrinin, .... Piyasası Kanunu uyarınca kesilen idari para cezası dışında kalan kısımları ile ortak sıfatıyla düzenlenen .... tarih ve ....,...,.... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları hâlinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği; yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde; Amme borçlusu veya borçlu terimi; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği, 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinde tarihinde amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin vergi borçları nedeniyle öncelikle o şirket adına tarh ve tahakkuk işlemi yapılacağı, borç ödenmediği takdirde şirket adına ödeme emri düzenleneceği ve kamu alacağının şirketten tahsil edilmesi için idarece 6183 sayılı Kanunda sayılan tüm takip yollarının tüketileceği ve buna rağmen borç şirketten tahsil edilemezse şirket kanuni temsilcisi hakkında takip yollarına başvurulacağı, şirket ortağı sıfatıyla ilgili kişilerin takip edilebilmesi için ise amme alacağının vergi borçlusundan kısmen veya tamamen tahsil imkanının bulunmadığının somut bir biçimde ortaya konulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına ortak sıfatıyla düzenlenen vergi borcunun dayanağının, ... Petrol Ür. Nak. Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. adına cezalı tarhiyatlar yapıldığı ve düzenlenen vergi ceza ihbarnamelerine karşı açılan davalar sonucu 2 No.lu vergi ceza ihbarnamelerinin düzenlendiği ve şirkete tebliğ edildiği, şirket tarafından vergi borçlarının ödenmemesi üzerine şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edilen ve ödenmeyen vergi borcu olduğu, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin, 6736 Sayılı Kanun kapsamında davacının kendi rızası ile yapmış olduğu katma değer vergisi ve kurumlar vergisi matrah artırımının süresinde ödenmemesi üzerine üzerine şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edilen ve ödenmeyen vergi borcu olduğu, yapılan mal varlığı araştırmasında, şirket adına tescilli 1998 model ... ve ... plaka numaralı iki adet kamyonet bulunduğunun tespit edildiği ve kamyonetler üzerine yakalamalı haciz konulduğu, araçlar yakalanamadığı için satış yapılamadığı, şirket işyerinde tespit edilen şirkete ait mallara haciz uygulandığı ve malların değerinin 110.000,00-TL olduğu, bankada bulunan az bir miktar paraya haciz uygulandığı fakat banka hesabında bulunan paranın banka tarafından rehinli olduğu, haciz uygulanan şirkete ait mallar ile araçlar satılsa dahi kısmen de olsa vergi borcunun karşılanamayacağının anlaşılması üzerine davacı adına ortak ve kanuni sıfatıyla ve dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Asıl borçlu şirketin haciz uygulanan ve yakalanamayan iki araç ile işyerindeki 110.000,00-TL'lik mal varlığı dışında herhangi bir mal varlığının olmadığı, haciz uygulanan iki aracın da 1998 kamyonet olduğu, banka hesaplarında haciz konulan miktarın az bir miktar olduğu ve banka tarafından rehin konulduğu, ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine konu borç tutarının 23.979.974,76-TL, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine konu borç tutarının da 772.657,31-TL olduğu dikkate alındığında iş yerindeki hacizli mallar ile kamyonetlerin yakalanıp satılmaları durumunda dahi kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ödeme emri içeriği kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediği anlaşılmış olup, 6736 sayılı Kanun kapsamında bizzat matrah artırımında bulanan davacının ödenmeyen vergi borcundan kanuni temsilci olarak sorumlu olduğu, 28/08/2013 tarihinden itibaren şirketin %100 hisseli ortağı olan davacının hisse devri öncesi vergi borçlarından da ortak olarak sorumlu olduğunun açık olması karşısında, davacı adına ortak ve kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, ödeme emirleri dayanağı, asıl borçlu şirket adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalar sonucu cezalı tarhiyatların kaldırılan kısımları da dikkate alınmak suretiyle karar verileceği tabidir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.