Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2723
Karar No: 2017/4713
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2723 Esas 2017/4713 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/2723 E.  ,  2017/4713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kasten yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalının kendisine yönelik silahla kasten yaralama eylemi nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/86 esas 2014/65 karar sayılı ilamıyla cezalandırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili duruşmada alınan beyanında, olayın tek olduğunu ve her bir mağdurun ceza davasında yargılanan sanıklara karşı ayrı ayrı dava açtıklarını, davacının bu olay nedeniyle açmış olduğu başka bir davanın olup olmadığının araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının aynı olay nedeniyle mahkemenin 2014/447 ve 2014/449 esas sayılı dosyalarıyla diğer haksız eylem faillerine yönelik açtığı davalarda daha önce 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği, ikinci kez aynı olay sebebi ile başkasına karşı manevi tazminat talep etmenin hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Ceza dosyası ve tüm dosya kapsamından; davalı ... ile dava dışı ..., ..., ... ve ...’in 07/08/2011 günü davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladıkları, yaralama eyleminin davalı dışında diğer dava dışı sanıklarla birlikte gerçekleştirildiği ve zararlı neticenin bu şekilde oluştuğu, yapılan yargılama sonucunda davalı ... ve dava dışı haksız eylem sorumlularından ..., ...’in davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, dava dışı haksız eylem sorumlusu ...’in davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedeniyle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, yine dava dışı haksız eylem sorumlusu...’nun ise davacıya yönelik basit yaralama eylemi nedenile adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği, davacının ayrıca UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama neticesi tespit edilen 2014/453, 2014/454, 2014/455, 2014/457 esas sayılı dosyalarda da davacı olarak yer aldığı anlaşılmaktadır.
    1-Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin gerekçesinde dayandığı 2014/447 ve 2014/449 esas sayılı dosyaların davacısının eldeki davanın davacısı değil, dava dışı Lesar Gültekin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yazılan gerekçe dosya içeriği ile uyumlu değildir. Davacının taraf olduğu UYAP sistemi üzerinden tespit edilen 2014/ 453, 2014/454, 2014/455 ve 2014/457 esas sayılı dosyalar getirtilip değerlendirilmeden, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    2-BK’nın 50 ve 51. maddelerinde, haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda, zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanlardan birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenlenmiştir. Aynı hüküm 6098 sayılı TBK’nun 61. maddesinde de tekrar edilmiştir.
    Hukukumuzda hakim olan taleplerin (sorumlulukların) yarışması ilkesine göre; tazminat yükümlülerinden her biri, zarar görene karşı sanki zarara tek başına sebebiyet vermiş gibi diğer yükümlü veya yükümlüler tarafından zararın tamamı tazmin edilinceye kadar sorumludur. Buradaki müteselsil sorumluluk, kusur ortaklığına dayanır. Mağdur, tazminat yükümlüsü kadar alacak hakkına sahiptir. Dış ilişkide müteselsil sorumlu sayısı kadar bağımsız talep söz konusudur. Taleplerin yarışması ilkesine göre talep sahibi, müteselsil borçlulardan kendisine borçlanılan edimi bir kez tahsil edebilir. Mağdur usul hukuku açısından müteselsil sorumluları münferiden dava edebileceği gibi, sorumlular aleyhine müştereken de dava açma hakkına sahiptir. Mağdurun manevi tazminat talep edebileceği birden fazla kimse bulunması halinde, bunlardan birinden manevi tazminat adı altında tazminat almış olması, başka bir anlatımla hükmedilen manevi tazminatı tahsil etmiş olması, manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği ilkesi gözetilerek, diğerlerinin sorumluluğunu ortadan kaldırır. Borcun ödenmesine dair bir mahkeme kararı olsa dahi, borç ödenmedikçe (ifa gerçekleşmedikçe), alacaklı diğer borçlulara da müracaat edebilir. Bu takdirde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödetmeye karar verilmesi gerekir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı haksız eylem faili, ortaya çıkan zarardan sorumludur. Dava dışı haksız eylem sorumluları aleyhine tazminata hükmedilmiş olması, davalıyı sorumluluktan kurtarmaz. Mahkemece dava dışı müteselsil sorumlulara karşı aynı mahkemede açıldığı tespit edilen 2014/453, 454, 455, 457 esas sayılı dosyalar getirtilip değerlendirilerek neticesine göre karar verilmesi gerekir.
    Şu halde, mahkemece yukarıda belirtilen dosyalarda hüküm tesis edilip edilmediği, hükmedilen manevi tazminat varsa tahsil edilip edilmediği hususu üzerinde durularak, tahsil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde manevi tazminatın bölünmezliği ve tekliği kuralı gözetilerek davacının aynı olaya dayanarak açmış olduğu eldeki bu davada borç sona erdiğinden davanın reddine, tahsil edilmemiş ise tahsilde tekerrür olmamak üzere manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı ve dosya kapsamına da uygun düşmeyen gerekçe ile istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi