10. Hukuk Dairesi 2016/15841 E. , 2019/1672 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde .... mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine,.... mirasçıları ...,.... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılar ..., .... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı kurum avukatının temyiz itirazlarının reddine;
2-)Davalılar avukatının temyiz itirazlarına gelince;
Davanın yasal dayanağının 1479 sayılı Yasa"nın 63. maddesi olduğu ve ölüm tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanma şartları bulunmaması, bilahare bu şartın 3201 sayılı Yasa ile borçlanmak suretiyle sağlanarak aylık bağlandığı anlaşılmaktadır. Davalıların murisi ....kısmi kusurlu olarak neden olduğu tespit edilen 13.11.1976 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden sigortalı....t"in ölüm tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması için yeterli olmayan hizmetinin gereken süreye tamamlanması için yurtdışında geçen çalışmalarından 1801 günü 3201 sayılı Kanun kapsamında 30.06.2009 tarihinde borçlanan haksahibine bağlanan ölüm aylığının ilk peşin sermaye değerinin bir bölümünün rücuan tazmini isteminin kabulüne karar verilmiştir.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 3. maddesi, 06.08.2003 gün ve 25191 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’nun 56. maddesi ile değiştirilmiş; getirilen düzenleme uyarınca, borçlanmanın yurda kesin dönüş yapıldıktan sonraki 2 yıl içinde yapılması gereğine ilişkin zorunluluk kaldırılmıştır.
Sigortalının ölümü sonrası gerçekleşen yasal düzenleme uyarınca, sigortalı tarafından yasal başvuru süresi geçirildiği için borçlanılmasına olanak bulunmayan yurtdışı çalışma süresinin borçlanılma olanağı doğmuş; borçlanılarak edinilen sigortalılık süresi gözetilerek, haksahiplerine ölüm aylığı bağlanmıştır.
“Anayasa"nın 2. maddesi ile benimsenen hukuk devleti, bütün faaliyetlerinde hukukun egemen olduğu devlettir. Bu devlette hukuk güvenliğini sağlayan bir düzen kurulması asıldır. Böyle bir düzende devlete güven ilkesi ise vazgeçilmez temel öğelerdendir. Devletin yaptığı düzenlemelerde haksız bir edinime yol açılması ve kişilerin haksızlığa uğratılması kabul edilemez” (Anayasa Mahkemesi, 23.11.2006 t., 2003/10 E, 2006/106 K). Hukuk kurallarındaki değişikliklerin toplumsal gereksinimleri karşılarken, değişiklik tarihine kadar oluşmuş hukuksal durum ve istikrarı zedelememelidir.
Devletin, vatandaşları karşısındaki sosyal ve ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla oluşturduğu yeni yasal düzenlemelerin, sosyal güvenlik yasalarıyla sağlanan yardımlardan yararlanmayı kolaylaştırması; bu politikalar gereğince oluşan Kurum giderlerinin, kusurlu eylem tarihi itibariyle kurum zararına yol açmamış olan kişilere rücu edilmesi, hukuk devletinin temel unsurlarından olan hukuki güvenlik ilkesini ve hukuksal kuralların öngörülebilirliği gereğine ilişkin ilkenin ihlaline yol açacaktır.
Sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, sonradan yürürlüğe giren yasa uyarınca oluşan durum nedeniyle, davalıların tazmin sorumluluğu yoluna gidilmesine olanak bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz yoluna başvuran davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılar ..., ... ve ..."e iadesine, 26.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.