Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16179
Karar No: 2017/5160
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16179 Esas 2017/5160 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/16179 E.  ,  2017/5160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan .... A.Ş. ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 94.639,78 TL maddi, 10.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı ... İnşaat Ticaret A.Ş."nden alınarak davacıya verilmesine, birinci birleşen 2013/205 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat olarak davalı ..."dan 16.445,69 TL, davalı ..."ten 12.361,34TL, davalı ..."tan 6.180,67 TL alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dava dosyası açısndan ise, kısa kararın III numaralı bendinin 1 numaralı alt bendinin ilk paragrafında davalı şirket ve davalı ... yönünden davanın reddine, ikinci paragrafında ... ve ... yönünden kabulüne, 11.641,35TL maddi tazminatın davalı ..."dan, 7.760,90TL tazminatın davalı ..."ten 3.880,45TL tazminatın davalı ..."tan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

    Dosya kapsamından, davacının, ilk olarak 2007 yılında asıl davasını açarak, dava dilekçesinde davalı olarak sadece ... A.Ş."ni gösterdiği ve aşamalardaki ıslahı ile bu davalı şirketten 148.844,00 TL maddi 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiği, 2013 yılına gelindiğinde, davacının, kusur raporunda kendilerine kusur verilen gerçek kişileri davalı olarak gösterip birinci birleşen 2013/205 Esas sayılı davayı açtığı, tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı ... 22.326,60 TL maddi, davalı ..."den 14.884,40 TL maddi, davalı ..."dan 7.442,20 TL maddi tazminat talep ettiği, yerel mahkemenin ilk kararında, asıl dosyanın davalısı şirket açısından istemlerin kabulüne, birleşen dosya açısından ise tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı ... ... aleyhine 18.542,01 TL maddi, davalı ... aleyhine 12.361,34 TL maddi, davalı ... aleyhine 6.180,67 TL maddi tazminata karar verildiği, anılan bu kararın davalı şirket ve davalı ... ... tarafından temyiz edildiği, kararın Dairemiz"ce rücu edilebilecek Kurum ödemelerinin tenzili noktasındaki hatadan dolayı 2014 yılında bozulmasına karar verildiği, yerel mahkemenin bozma ilamına uyduğu, bozma ilamı doğrultusunda yeni hesap raporu alındığı, aslında bozmadan önce alınan hesap raporunda davacının asgari ücret aldığından hareketle hesaplama yapılmış ise de bozmadan sonra alınan hesap raporunda asgari ücretin 2,97 katı düzeyindeki ücretin dikkate alınarak davacının zararının hesaplandığı, hal böyle olunca davacının hesaplanan zararının yükseldiği ve bunun üzerine davacı tarafın 2014 yılında ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı davayı açtığı ve davalıların tamamını davalı olarak gösterip, davalı şirketten 77.609,00 TL maddi, davalı ... ... 11.641,35 TL maddi, davalı ..."den 7.760,90 TL maddi, davalı ..."dan 3.380,45 TL maddi tazminat talep ettiği, bundan sonra mahkemenin ikinci kararında, asıl dosya açısından maddi manevi tazminat istemlerinin kabulüne, birinci birleşen dosya açısından maddi tazminat istemlerinin kabulüne, ikinci birleşen dosya açısından ise davalı şirket açısından istemin kısmen kabulüne, gerçek kişi davalılar açısından ise kabulüne karar verildiği, yerel mahkemenin ikinci kararının da yine davalı ... şirketi ile davalı gerçek kişilerden ... tarafından temyiz edildiği, yerel mahkeme kararının bu kez Dairemiz"ce, ilk hesap raporunda hesaplamaya esas teşkil eden ücretin asgari ücret olduğu, ilk kararın davacılar tarafından temyiz de edilmediği, bu nedenle davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, buna aykırı olacak şekilde asgari ücretin 2,97 katı üzerinden hesap yapılmasının hatalı olduğundan bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemenin ikinci bozma ilamına da uyduğu, yeni hesap raporu aldığı, yeni hesap raporunda asgari ücretin dikkate alındığı, yerel mahkemenin temyiz incelemesine konu son kararında, asıl dosya açısından 94.639,78 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline karar verildiği, birinci birleşen 2013/205 Esas sayılı dosya açısından, davalı ... ... aleyhine 16.445,69 TL maddi, davalı ... aleyhine 12.361,34 TL maddi, davalı ... aleyhine 6.180,67 TL maddi tazminata hükmedildiği, ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dosya açısından ise, kısa kararın III numaralı bendinin 1 numaralı alt bendinin ilk paragrafında davalı şirket ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verdiği halde ikinci paragrafında 11.641,35TL maddi tazminatın davalı ..."dan, 7.760,90TL tazminatın davalı ..."ten 3.880,45TL tazminatın davalı ..."tan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, bundan sonra kısa karar gerekçeli karara geçirilirken ikinci birleşen dosyada davalı ... ... yüklenen 11.641,35 TL"nin hükümden çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
    Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın 326.maddesine göre Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise Mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir. Ancak iki tarafın kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin paylaştırılacağına ilişkin HMK’nun 326/1-2 maddesindeki düzenleme yargılama harçları için uygulanmaz, davanın reddi hariç harçlar daima davalıya yüklenir.
    Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesinde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücretinin, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla, tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanacağı düzenlenmiştir.
    Somut olayda; ikinci birleşen dava dosyası hakkında hüküm kurulurken buna ilişkin kısa kararın ilk paragrafında davalı şirket ve davalı ... yönünden davanın reddine karar verildiği halde sonraki paragrafta 11.641,35 TL"nin davalı ..."dan tahsilne karar verilmekle kısa kararın kendi içerisinde çelişki meydana getirildiği, yine gerekçeli karar yazılırken kısa karar gerekçeli karara geçirildiği esnada bu kez ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dava hakkındaki hüküm kısmının ikinci paragrafında davalı ..."a yüklenen 11.641,35 TL"ye ilişkin bölümün hükümden çıkarıldığı, bunun sonucunda da kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği, davacı tarafın davalı gerçek kişiler açısından tahsilde tekerrür olmamak üzere talepte bulunduğu anlaşılmasına karşın bu hususun karar yerinde gözetilmediği, yine davalı şirket ve davalı ... Uğur hakkında ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dava reddedildiği halde yargılama harçlarından diğer davalılarla birlikte sorumlu tutuldukları, ikinci birleşen dava dosyası konusundaki vekalet ücretleri takdir edilirken davalı şirket aleyhine olacak şekilde eksik vekalet ücreti takdir edildiği, birinci birleşen dava dosyasında davalılar hüküm altına alınan maddi tazminat tutarlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadıkları halde birinci birleşen dava dosyasının harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutuldukları anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, ikinci birleşen dava dosyası açısından kısa karar ve gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında temyiz eden davalılar şirket ile gerçek kişi İbrahim Uğur hakkındaki davanın reddine karar vermek, her iki birleşen dava dosyasında davacı tarafın davalı gerçek kişiler hakkında talep ettiği miktarlar konusunda tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsil istediğini karar yerinde gözetmek, ikinci birleşen dava dosyası açısından hakkında davanın reddine karar verilen davalıların ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dava dosyasının yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlarından sorumlu tutulamayacaklarını, ikinci birleşen 2014/518 Esas sayılı dava dosyasında hakkında davanın reddine karar verilen şirket açısından red vekalet ücretinin AAÜT"nin 13/1. maddesine göre belirlenmesi gerektiğini, yine birinci birleşen dava dosyasının davalıları olan gerçek kişilerin hüküm altına alınan maddi tazminat tutarlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmadıklarını dikkate alarak harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden sorumluluğu buna göre belirleyerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.

    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi