22. Hukuk Dairesi 2016/18928 E. , 2019/21673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 17/05/1999 tarihinde davalıya ait işyerinde kebap ustası olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin emeklilik şartlarını taşıması nedeni ile 05/05/2014 tarihli kurum belgesine istinaden işverene 21/05/2014 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, iş sözleşmesine emeklilik sebebi ile son verdiğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, resmi tatil ve dini bayram ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işyerinde kesintisiz çalışmadığını ve belirtilen süreçte değişen işverenler yanında çalışmaları olduğunu, davacının işe başlangıcının dava dışı Muzaffer Cetal yanında olduğunu ve bu iş akdinin feshinden sonra davacının 17/02/2012 tarihine kadar olan alacaklarına ilişkin taahhütname ve diğer belgeleri imzaladığını, tüm hakedişlerini alarak yeniden işe başladığını, davacının tüm alacaklarını aldığını gösteren bordroların imzalı olduğunu beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının davalı işyerindeki hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.Somut olayda, davacı işçi, davalı yanında 17.05.1999-21.05.2014 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığını ileri sürmüş, dosyaya sunulan hizmet döküm cetvelinde ise 17.05.1999-31.07.2010 tarihleri arasındaki bildirimlerin dava dışı ... isimli işverence yapıldığı, 12.10.2010-31.05.2014 tarihleri arası bildirimlerin davalı işverence yapıldığı saptanmıştır. Mahkemece "SGK kayıtlarına göre; 17/05/1999-31/07/2010 tarihleri arasındaki bildirimlerinin dava dışı ... adlı işveren tarafından yapıldığı, 12/10/2010-31/05/2014 tarihleri arasındaki bildirimlerin ise davalı işyeri tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Her iki işveren arasında organik bağ bulunduğu" kabul edilerek davacının 17/05/1999-31/07/2010 tarihleri ile 12/10/2010-21/05/2014(taleple bağlı olacak şekilde) tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı kabul edilmiştir.Her ne kadar hizmet döküm cetveline bakıldığında davacının yaklaşık 3 ay süre için çalışmasına ara verdiği görülmüş ise de, davacı tanığı ... "Davacı işyerinde kesintisiz olarak çalıştı. Herhangi bir şekilde ayrılmadı" derken, davalı yerde 2009 yılından beri çalıştığını söyleyen tanık ... "Davacı ile çalıştığımız dönem içerisinde davacı işyerinde kesintisiz olarak çalıştı." demiştir. Buna göre tanık beyanları dikkate alındığında, davacının da iddia ettiği gibi çalışmalarının 17.05.1999-21.05.2014 tarihleri arasında kesintisiz olduğu kabul edilmelidir.
2- Kıdem tazminatının hesaplanması konusunda uyuşmazlık vardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının 17.05.1999-31.07.2010 tarihleri arasındaki çalışması 26.02.2012 tarihli davacının imzasının yer aldığı "taahhütname" başlıklı dilekçe nedeni ile tasfiye edildiği kanaatine varılarak, ilk dönem dışlanmak sureti davacının 12/10/2010-21/05/2014 tarihleri arasında geçen çalışmaları hükme esas alınmıştır.Ancak yukarıda açıklanan nedenle hizmet süresinin 17.05.1999-21.05.2014 tarihleri arasında kesintisiz olduğu belirlendiğinden, hem kıdem tazminatı hemde yıllık izin ücretinde sadece 12/10/2010-21/05/2014 tarihleri arasında geçen çalışmaların hükme esas alınması hatalıdır.26.02.2012 tarihli imzası inkar edilmeyen, irade fesadı altında düzenlendiği kanıtlanmayan "taahhütname" başlıklı dilekçede davacının aldığını kabul ettiği 12.400,00 TL"nin, çalışırken davacıya ödendiği kabul edilmeli ve tüm hizmet süresi üzerinden kıdem tazminatı hesaplandıktan sonra, taahhütnamede yer alan 12.400,00 TL"nin mahsubuna gidilerek kıdem tazminatı hüküm altına alınmalıdır.
3- Son olarak yıllık izin ücreti de çalışma süresinin 17.05.1999-21.05.2014 tarihleri arasında kesintisiz olduğu kabulüne göre hesaplanmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.