22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/25714 Karar No: 2019/21667 Karar Tarihi: 27.11.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25714 Esas 2019/21667 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/25714 E. , 2019/21667 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sona erdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar, davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalılardan Sağlık Bakanlığı ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı izin defterinde kullanıldığı gözüken yıllık izinler mahsup edilerek, bakiye izin süresi üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplama yöntemi isabetlidir. Ancak imzalı izin defterinde gözüken 19.07.2010-02.08.2010 izinleri hesaplamada dikkate alınmamıştır. Öte yandan, imzalı yıllık ücretli izin defterinde 2007 yılına ait bir kayıt yer almamakla birlikte, dosyaya sunulan 2007 yılına ait puantaj kaydına göre davacı 22.10.2007-4.11.2007 tarihleri arasında yıllık izin kullanmış, bu aylara ait bordrolarda da bu izin süresi gösterilmiştir. Ancak hem puantaj hemde bordronun imzasız olması karşısında bu sürenin hesaplamadan mahsup edilmemesi yerinde ise de, davacı asıl duruşmada dinlenerek beyanına göre yıllık izin ücreti yeniden değerlendirilmelidir. 3-Fazla mesai ücreti, davacının haftanın 3 günü 07.00-16.00 saatleri arasında, 3 günü de 16.00-07.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek haftalık 19,5 saat üzerinden hesaplanmıştır. Ancak, davacı dava dilekçesinde 16.00-07.00 saatleri arasındaki çalışmadan bahsetmeyip, haftanın 6 günü 07.00-16.00 saatleri arası mesai yaptığını söylediğinden, davacı iddiası karşısında fazla mesai hesabının haftanın 6 günü 07.00-16.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile çalışarak haftalık 3 saat olduğu kabulüne göre yapılması gerekirdi. Ancak ıslah zamanaşımı nedeni ile kabul edilen kısım yönünden bu hatalı hesaplama sonuca etkili değildir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.