Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/973
Karar No: 2022/1701
Karar Tarihi: 28.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/973 Esas 2022/1701 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/973 E.  ,  2022/1701 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/973
    Karar No : 2022/1701

    TEMYİZ EDENLER :1-(DAVACI): ... Derneği
    VEKİLİ: Av. ...
    2-(DAVALI):...
    VEKİLİ: ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 28/09/2021 tarih ve E:2021/663, K:2021/4351 sayılı kararının, davacı tarafından davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 29/10/2011 tarih ve 28099 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "SGK ile sözleşmeli" ibaresinin ve 2. fıkrasının madde metninden çıkartılması ve ilgili diğer mevzuatta aynı doğrultuda düzenleme yapılması talebi ile yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 28/09/2021 tarih ve E:2021/663, K:2021/4351 sayılı kararıyla;
    Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin Resmî Gazete'de yayımlanmak suretiyle 29/10/2011 tarihinde yürürlüğe girdiği, davacı tarafından, sözü edilen düzenleyici işlemin değiştirilmesi istemiyle bila tarihli (dava dilekçesinde 28/08/2020 tarihli başvuru olarak yazılmış.) yapılan başvurunun idarece cevap verilmeyerek reddi üzerine zımnen ret işleminin iptali istemiyle 23/11/2020 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı,
    Davacının idareye yaptığı başvuruya ilişkin dilekçenin, dava konusu Yönetmeliğin 5. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "SGK ile sözleşmeli" ibaresinin ve 2. fıkrasının madde metninden çıkartılması ve ilgili diğer mevzuatta aynı doğrultuda düzenleme yapılması şeklinde bir değişiklik istemini içerdiği, 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre dava açma süresi içinde kaldırılması, değiştirilmesi, geri alınmasına ilişkin bir talebin bulunmadığı, dava konusu Yönetmeliğe yayımı tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılmadığı, öte yandan davacı hakkında idarece tesis edilen bir uygulama işleminin dosyada bulunmadığının anlaşıldığı,

    Yönetmeliğin yayım tarihini izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içerisinde dava açılmamış olsa bile söz konusu düzenleyici işleme dayanılarak tesis edilen bir uygulama işleminin varlığı halinde, işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde birel veya düzenleyici işleme yahut her ikisine birden dava açılabileceği, dosya kapsamında davacı hakkında söz konusu Yönetmelik maddesine dayanılarak tesis edilen uygulama işlemi niteliğinde bir birel işlem olmamasına rağmen açılan davada düzenleyici işlemin iptalinin talep edildiğinin görüldüğü,
    Bu durumda, 29/10/2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ve hukuki sonuçlarını doğurmuş olan dava konusu düzenleyici işleme karşı 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca dava açma süresi olan altmış gün geçirildikten sonra yapılan, bu nedenle dava açma süresini ihya etmeyen başvurunun zımnen reddine yönelik işlem dışında idarece davacı hakkında tesis edilen bir uygulama işleminin de bulunmaması karşısında, 23/11/2021 tarihinde açılan davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine, 226,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında tüm üyelerini ilgilendiren bir konuda düzenleyici işlem yapılması için idari makama başvurulduğu, zımni ret ile birlikte de süresi içinde davanın açıldığı, davanın esastan incelenerek karara bağlanması gerekirken, süre aşımından reddine dair verilen kararın hukuka aykırı olduğu, dava konusu olaya benzer bir şekilde esastan incelenen dosyaların mevcut olduğu, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesi, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesinin esas olduğu ileri sürülmektedir.
    Davalı idare tarafından, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğünün, Cumhurbaşkanlığının hukuk birimi olarak teşkilatlandırıldığı, Cumhurbaşkanlığının 659 sayılı KHK kapsamında yer alan idarelerden olduğu, işbu davanın Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü hukuk birim amiri tarafından takip edilerek sonuçlandırıldığı, dolayısıyla, davanın idare lehine sonuçlanması halinde idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, savunma dilekçesinin dava dosyasına 01/06/2021 tarihinde sunulduğu, Daire kararının idareleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
    Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın, davacının temyizine konu kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmının onanmasına, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Davacının, Daire kararının davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemi yönünden;
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Onuncu Dairesi kararının davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idarenin, Daire kararının idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı kuralına yer verilmiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden, Dairece davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davalı idarenin hukuk birimi amiri tarafından savunma dilekçesinin süresinde dava dosyasına sunulmasına rağmen idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik söz konusu eksikliğin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca, temyize konu kararın hüküm fıkrasına "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.600,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 28/09/2021 tarih ve E:2021/663, K:2021/4351 sayılı kararının, hüküm fıkrasına "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ... TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle düzeltilerek ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 28/04/2022 tarihinde, esas yönünden oybirliği, vekalet ücreti yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY
    X- Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm fıkrasında davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, avukatlık ücretinin yargılama giderlerine dahil olduğu, 326. maddesinde ise, avukatlık ücretinin de aralarında bulunduğu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükümleri yer almıştır.
    659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinde ise, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir. " hükmüne yer verilmiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden, davanın davalı idare lehine sonuçlandığı ve davalı idarenin Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü tarafından yasal süresi içinde savunma sunulduğu görüldüğünden, anılan idarenin vekalet ücretine hak kazandığı, kararda lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde yukarıda aktarılan mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Ayrıca, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti hakkında esas hükümle birlikte karar verilmesi, bu haliyle vekalet ücretine de esas hakkında kararı veren Dairece hükmedilmesi gerekmektedir.
    Her ne kadar, 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde temyiz incelemesinde Danıştayın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiş ise de, vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmamış olmasının maddi hata kapsamında değerlendirilebilecek bir husus olmadığı, Daire kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi