Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/574 Esas 2014/621 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :05.10.2012
Numarası :2009/211-2012/517

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalının vaki itirazının iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili amacıyla açılmış, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece dava konusu taşınmazın başında 04.05.2011 tarihinde keşif yapılmış, mimar, inşaat mühendisi ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 14.04.2012 tarihli raporda davalı tarafından davacıya teslim edilen çelik miktarının 236.638,61 kg olduğu, imalata dahil miktarın ise 211.235,539 kg olduğu belirlenmiş ve davacı alacağından davacının uhdesinde kalan 25.403,01 kg çelik bedeli düşülerek davacının bakiye alacağı tespit edilmiştir. Oysa davalı iş sahibi vekili 30.09.2009 tarihli cevap dilekçesinde imalata dahil olan çelik miktarının 214.240,05 kg olduğunu kabul etmiştir. Davalının imalâtta kullanılan çelik miktarı ile ilgili beyanı müvekkilini bağlayacağından 236.638,61 kg teslim edilen çelikten kullanılan 214.240,05 kg çıkarıldığında yüklenici davacının elinde kalan çelik miktarı 22.398,56 kg olmaktadır. Buna rağmen davalı kabulünde olan imalata dahil çelik miktarına bakılmaksızın düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Bu durumda yapılacak iş; bilirkişiden alınacak ek raporla yüklenicinin uhdesinde kaldığı anlaşılan 22.398,56 kg çeliğin bedeli hesaplanarak bu bedelin yüklenicinin kalan alacağından düşülmek suretiyle bulunacak sonuca göre hüküm tesis etmekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.