Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2839 Esas 2017/4700 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2839
Karar No: 2017/4700
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2839 Esas 2017/4700 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/2839 E.  ,  2017/4700 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 25/03/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2017 günlü direnme kararının Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle 6763 sayılı Kanunun 45. Maddesi ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 4/1 maddesi gereği temyiz dilekçesinin kabulüne kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

    Dairemizin 01/03/2016 gün, 2015/4013 esas ve sayılı bozma ilamında düzeltilecek bir husus bulunmadığı ve ilk derece mahkemesi direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK"nun 373. maddesinin 5. fıkrası gereğince dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine 18/09/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin kısmen kabule dair 15/12/2014 tarihli, 2014/274 esas ve 2014/815 sayılı ilk kararı, Dairemizin 01/03/2016 gün, 2015/4013 esas ve 2016/2659 sayılı ilamı ile; davaya konu sözlerin nezaket dışı ve icapsız sözler olduğu, kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı bu nedenle manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmek üzere bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine, mahkemece 09/03/2017 gün, 2017/19 - 2017/80 sayılı kararla; dava konusu söz ve eylemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, sarf edilen sözlerin kayda alınarak sosyal medya üzerinde paylaşıldığı, eylemin küçük düşürücü nitelikte olduğunun kabulü ile önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

    Davacı bir kurye şirketinin elemanı olarak çalışmakta olup, davalıya ait kargoyu teslim etmek üzere bildirilen adrese geldiğinde, söz konusu adresi davalı ile kurduğu telefon iletişimi ile güçlükle bulmasına tepki gösteren davalı tarafından, rızası olmadan kayda alınarak, davaya konu nezaket dışı ve icapsız olduğu Dairece"de kabul edilen sözlerle aşağılanmış, küçük düşürülmüş, bununla da yetinilmeyip söz konusu kayıt sosyal medya üzerinden paylaşılmıştır. Nitekim, yapılan yargılama sonunda, davalının eylemi hakaret olarak kabul edilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Sonuç olarak, davalının bu eyleminin, davacının şeref ve itibarına yönelik bir ihlal oluşturduğunun değerlendirilmesi ve davacı yararına manevi tazminata karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan, davalı yönünden hükmedilen manevi tazminat miktarı hakkındaki düşüncemiz saklı kalmak üzere, Dairemizin, "...bozma ilamında düzeltilecek bir husus bulunmadığı ve ilk derece mahkemesi direnme kararının yerinde olmadığı, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine..." yönündeki çoğunluk kanaatine katılmıyoruz. 18/09/2017












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.