Esas No: 2019/6525
Karar No: 2022/2155
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 3. Daire 2019/6525 Esas 2022/2155 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/6525 E. , 2022/2155 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/6525
Karar No : 2022/2155
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Group İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, ihracat teslimleri nedeniyle yüklenip indirim yoluyla gideremediği 2016 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ait katma değer vergisinin nakden iadesi talebinin, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca iade edilebilir vergisi bulunmadığından bahisle reddi yolundaki işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Defter ve belge isteme yazısının tebliğ edildiği tarihte tasfiye memurunun askerde olması nedeniyle ibraz olanağının bulunmadığı, askerde olan kişilere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 96. maddesine göre tebliğ yapılma imkanı bulunmasına rağmen gerek ikameti adresinde bulunan kişilerden gerek askeri makamlardan tasfiye memurunun adresinin tespit edilerek bu usule göre tebliğ yapılmadığı anlaşıldığından, söz konusu tebliğin usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebliğe dayanılarak defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Vergi dairesi kayıtlarında davacı şirketin tasfiye memurunun askerde olduğuna ilişkin herhangi bilgi veya belgenin bulunmadığı, 213 sayılı Kanun'un 96. maddesine göre tebliğ yapılabilmesi için muhatabının askerde olduğunu kendilerine bildirmesi gerektiği, aynı uyuşmazlık kapsamında kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davada ... Vergi Mahkemesi'nce ret kararı verildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin tasfiyesinin tamamlandığı hususunun 03/01/2019 tarih ve 9737 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği, 14. maddesinin 6. fıkrasında ise, davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı, 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca yargılama işlemlerinde bulunabilmek için, öncelikle hak ehliyetine sahip olmak gereklidir. Şirketler için söz konusu ehliyet tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihten kaybedildiği tarihe kadar mevcut olan bir niteliktir. Başka anlatımla; bir şirketin hak sahibi olması, borçlu kılınabilmesi ve temsili, ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile tüzel kişiliğinin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklı bulunmaktadır.
Şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmekle sona ereceğinden ve tüzel kişiliği sona eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti son bulacağından, tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinen şirketin yargı mercileri önünde temsil edilebileceğinden söz etmek mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin, tasfiyesinin tamamlandığı hususunun 03/01/2019 tarih ve 9737 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin davanın devamı sırasında ticaret sicilinden kaydı silinmekle tüzel kişiliğinin, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığının sona erdiği dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil olanağının bulunmadığı göz önüne alınarak, 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.