Esas No: 2020/5958
Karar No: 2022/5256
Karar Tarihi: 28.04.2022
Danıştay 6. Daire 2020/5958 Esas 2022/5256 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/5958 E. , 2022/5256 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/5958
Karar No : 2022/5256
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI) …
VEKİLİ : Av. … 2- (DAVALI) …Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- … Belediye Başkanlığı
2- …
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, …mahallesi), … mevkii …parsel sayılı taşınmazının bulunduğu alanın imar planında kısmen "yol", kısmen "oyun alanı" olarak ayrılmasına rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 98.110,00 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) maddi zararın ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan 19.06.2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile miktar artırım dilekçesi sonrası toplam: 103.110,00 TL maddi zararın işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 02/11/2016 tarih ve E:2016/8830, K:2016/6641 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 10/10/2018 tarih ve E:2018/1924, K:2018/7724 sayılı kararıyla yeniden bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, idari eylemden kaynaklanan zararın tazmini istemiyle yapılan başvuru sonucunda tesis edilen ön kararın iptal istemine konu edilmesinin olanaklı bulunmaması karşısında, davacı tarafın tazminat talebinin reddine dair işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğundan da söz edilemeyeceğinden; davacının taşınmazların bedeli karşılığı tazminatın ödenmesi istemiyle yapılan 19.06.2014 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine, tazminat istemi yönünden davanın kabulüne, Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, …Mahallesi), …nolu parseline kayıtlı taşınmazın bedeli karşılığı olan toplam 103.110,00-TL'nin; 98.110,00-TL'sinin davalı idareye başvuru tarihi olan 19/06/2014 tarihinden itibaren, 5.000,00-TL'sinin ise; ıslah dilekçesinin idareye tebliğ tarihi olan 03/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1- Davacı tarafından, incelenmeksizin redde ilişkin Mahkeme kararının hatalı olduğu, hükmedilen tazminata işletilecek faizin Anayasa'nın 46. maddesine uygun olarak devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz oranı ile ödenmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı tarafından, taşınmaz üzerinde idarece herhangi bir fiili kullanımın söz konusu olmadığı, bilirkişi raporunun hatalı olduğu, yasal kesintilerin yapılmadığı, bedelin fahiş olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: 1- Davacı tarafından, taşınmaz üzerinden bilirkişi raporu doğrultusunda %40 DOP kesintisi yapıldığı, davalının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
2- Davalı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kısmen kabulü ile mahkeme kararının, incelenmeksizin redde ilişkin kısmının bozulması, kabule ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, …mahallesi), …mevkii …parsel sayılı taşınmazının bulunduğu alanın imar planında kısmen "yol", kısmen "oyun alanı" olarak ayrılmasına rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 98.110,00 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) maddi zararın kendisine ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan 19.06.2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile (miktar artarım dilekçesi sonrası toplam: 103.110,00 TL) maddi zararın işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmı yönünden:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının kabule ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, incelenmeksizin redde ilişkin kısmı yönünden:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları; İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar da, tam yargı davaları olarak sayılmıştır.
Aynı Kanunun "İptal ve tam yargı davaları" başlıklı 12. maddesinde: "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." kuralına yer verilmiştir.
İlgili idarelerin hareketsiz kalarak İmar Kanununda öngörülen sürede kamulaştırma yoluna gitmemek suretiyle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması idari işlem ve eylem niteliğinde olup bu işlemin iptali ve bu işlem ve eylemden doğan zararın tazmini idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davasının konusunu oluşturur.
Uyuşmazlıkta, uygulama imar planında kısmen "yol", kısmen "oyun alanı" olarak ayrılmış bulunan davacıya ait Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, …mahallesi), … mevkii …parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planı ile mülkiyet hakkının kısıtlandığı ve imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık süre içerisinde kamulaştırılmadığı sabit olup, bu kapsamda, uğranıldığı ileri sürülen taşınmazın bedeli karşılığı maddi zararın tazmini istemiyle yapılan başvuru kapsamında, davalı idarece tesis edilen zımnen ret işleminin, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, görülmekte olan davanın iptal ve tam yargı davası olduğu, davalı idareye yapılan 19.06.2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin, maddi tazminat isteminin reddi niteliğinde kesin ve yürütülmesi gereken işlem olduğundan, İdare Mahkemesince işin esasına girilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin kabulüne karar verildiği halde, talebin reddine ilişkin işlemin kesin ve yürütülmesi gereken işlem olmadığından bahisle bu kısım yönünden, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Mahkemesince, bozma sonrası yeniden yapılacak yargılama sonucunda, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yeniden hüküm kurulacağı tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine; davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen incelenmeksizin reddine, tazminat istemi yönünden ise kabulüne ilişkin temyize konu …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının incelenmeksizin redde ilişkin kısmının oybirliğiyle BOZULMASINA, kabule ilişkin kısmının oyçokluğuyla ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 28/04/2022 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları; İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar da, tam yargı davaları olarak sayılmıştır.
İlgili idarelerin hareketsiz kalarak İmar Kanununda öngörülen sürede kamulaştırma yoluna gitmemek suretiyle taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir şekilde kısıtlanması idari işlem ve eylem niteliğinde olup bu işlemin iptali ve bu işlem ve eylemden doğan zararın tazmini idari yargıda açılacak iptal ve tazminat davasının konusunu oluşturur. Bir başka ifade ile, hukuki el koyma kavramı yerine, daha doğru bir tanımlama ile "taşınmazın kamulaştırılmaması" suretiyle tasarruf hakkının kısıtlanmasına ilişkin davalar, idari yargıda açılacak iptal ve tam yargı davasının konusudur. İmar Kanununun 10. maddesinde öngörülen 5 yıllık sürenin sonunda kamulaştırmama işlemi iptal davasının; idarenin hareketsiz kalması nedeniyle 5 yıllık sürenin bitiminden kamulaştırma tarihine ya da mülkiyetin idareye geçtiği tarihe kadar varsa uğranılan zararın tazmini ise idari yargıda açılan tazminat davasının konusudur. Ancak burada söz konusu olan, kişilerin mülkiyet hakları üzerinde süresi belli olmayan sınırlama şeklindeki idarenin işlem ve eyleminden doğan zararın tazmini olup mülkiyetin bedele çevrilmesi ise idari yargıda açılan tazminat davasının değil, adli yargıda açılacak bedel tespiti ve tescil davasının konusuna girer.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davaları, taşınmaz mülkiyetinin bedeli karşılığında kamuya aktarılması yoluyla mülkiyete yapılan fiili müdahaleyi sonlandırmayı hedeflemesiyle, sadece idarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararın tazminini sağlayan, mülkiyete ilişkin herhangi bir sonuç doğurmayan idari yargıda açılan tam yargı davalarından farklılaşmaktadır. Mülkiyetin bedele çevrilmesi ise, idari eylem ve işlem nedeniyle doğan bir zararın tazmin aracı olmadığından idari yargıda görülen tazminat davasının konusuna girmez.
Buna göre, imar planında kamu alanında kalan taşınmazlar için süresinde kamulaştırma yapılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanmış olduğu, bu nedenle mülkiyetin bedele dönüştürülmesi suretiyle tazminat verilmesi istemiyle açılan davalar, esasen idarenin kamulaştırmama ya da parselasyon yapmama yolundaki olumsuz idari işleminin iptali yoluyla taşınmaz bedelinin ödenmesine ilişkin davalardır. İdarenin taşınmazı kamulaştırmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması durumunda, kişinin bu işlem nedeniyle taşınmazının değerini talep edebilmesi için öncelikle kamulaştırmama işleminin iptalini sağlaması, bunun yasal sonucu olarak da mülkiyetin bedele çevrilmesini talep etmesi gerekmektedir. Zira, imar planının uygulanması nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, idarenin imar kanunundaki hükümlere uygun hareket edip etmediği ve kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırma işleminin tesisinin zorunlu olup olmadığı ve bu işlemin hangi idare yada idarelerce gerçekleştirileceğinin tespiti ancak bu konuda açılacak iptal davası ile açıklığa kavuşturulabilecektir. Bedel tespiti ve tescili ise ancak kamulaştırma işleminin gerekliliği ve kamulaştırmayı yapacak idarenin tespitinden sonra kamulaştırma sürecinin bir parçası, tamamlayıcısı niteliğindedir. Nitekim, Kamulaştırma Kanunundaki düzenleme de bu şekilde olup kamulaştırma işleminin uygulanması, gerçekleştirilmesi amacıyla açılan bedel tespit ve tescil davası idarenin taşınmaz mülkiyetini üzerine almasını temine yöneliktir.
3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat yönünden yapılacak değerlendirme sonrasında, tasarruf hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle idarenin kamulaştırmama işleminin iptaline karar verilmesi halinde, iptal hükmü gereği taşınmazın değerinin belirlenmesi ve taşınmaz malikine ödenmesi için kamulaştırma kanunundaki sürecin işletilerek idarenin işlem yapması, bu kapsamda asliye hukuk mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması sonucunu da doğuracağından, iptal kararından sonra mülkiyetin bedele dönüştürülmesine ilişkin tazminat istemi hakkında ayrıca inceleme yapılarak karar verilmesine gerek yoktur. Bir başka ifade ile, iptal kararının uygulanması bağlamında idarece kamulaştırma kanununa göre gerekli işlemler başlatılacak olup, ihtiyaç duyulması halinde taşınmazın aynına ilişkin ve tescil sonucunu doğuracak olan bedele ilişkin uyuşmazlık iptal kararının sonucu olarak adli yargı yerinde çözümlenecektir.
Bu durumda taşınmazdaki mülkiyet hakkının imar planı nedeniyle süresi belirsiz zaman diliminde kısıtlanması halinde idari yargıda sadece kamulaştırmama işleminin hukuka uygunluğu incelenerek kısıtlılık durumunun mevcut olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılarak, kamulaştırma yapılmaması yolundaki olumsuz idari işlem hakkında karar verilmesi; mülkiyetin bedele dönüştürülmesi istemiyle tescil sonucunu doğuracak tazminat taleplerine yönelik ise, ortada idari yargı yetkisi kapsamında incelenecek bir tazminat davasının bulunmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, tazminat isteminin esası hakkında da inceleme yapılarak karar verilmesi nedeniyle İdare Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla Dairemiz kararına belirtilen kısım yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.