Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/871 Esas 2019/1664 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/871
Karar No: 2019/1664
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/871 Esas 2019/1664 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İş Mahkemesi'ne yapılan bir rücuan tazminat istemi davası sonucunda, Adana Çalışma ve İş Kurum İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda davalının %50, sigortalının %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, yargılama safhasında alınan bilirkişi raporlarında ise kusur oranları farklılık göstermiştir. Mahkemece, belirtilen raporlar arasındaki çelişki dikkate alınarak %50 kusur oranı üzerinden karar verilmiştir. Ancak, 11.12.2013 tarihli bilirkişi raporundaki belirlenen kusur oranlarının diğer rapora göre daha uygun olduğu ve davalının %70 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen yasal dayanak 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi olup, bu madde iş kazası sonucunda Sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirin rücuan tahsili için kanuni dayanak teşkil etmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2019/871 E.  ,  2019/1664 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 30.12.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirin rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunu"nun 21. maddesidir.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, meydana gelen iş kazası nedeniyle, Adana Çalışma ve İş Kurum İl Müdürlüğünce düzenlenen 26.04.2011 tarihli raporda; davalının %50, sigortalının %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama safhasında alınan 11.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davalının %70, sigortalının %30 oranında kusurlu olduğu, çelişki üzerine alınan 30.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise davalının ve sigortalının %50 kusurlu olduğunun belirtilmesi üzerine mahkemece, %50 kusur oranı üzerinden karar verildiği anlaşılmış ise de; 11.12.2013 ve 30.05.2014 tarihli bilirkişi raporlarındaki kusur ve aidiyet oranlarının belirlenmesinde dikkate alınan kriterlerin aynı olması ile 11.12.2013 tarihli bilirkişi raporundaki belirlenen ve kusur oranlarının oluşa daha uygun olduğu söz konusu rapordaki belirlemelerde; ....kaza; tahtaları keserken meydana geldiği, şerit testerenin operasyon nokta koruyucusu bulunmadığı, işveren kazazedeyi iş güvenliği konusunda yeterince eğitmediği, kişisel koruyucu vermediği, kazazedenin tecrübeli olduğuna gövenerek yapılan işi denetlemediği işi tamamen kazazedenin insiyatifine bıraktığı, hususları dikkate alındığında ise davalı işverenin %70 oranında kusurlu olduğu ve iş kazası olayına daha uyğun olduğu gözetilip bu çerçevede karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.