14. Hukuk Dairesi 2018/390 E. , 2018/2107 K.
"İçtihat Metni".....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.01.2014 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 06.04.2017 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı ... vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.03.2018 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisinde bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili 08.01.2014 tarihli dilekçesi ile davalı şirket ve arsa sahipleri davalı ... ile dava dışı paydaşlar arasında 01.05.2002 tarih ve 5262 yevmiye numarası ile akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği; sahibi ve paydaşı bulunduğu ve yapımını üstlendiği tevhiden 10266 ada, 52 parselde kayıtlı arsa üzerine inşa edilmiş binanın 1. normal kattaki yükleniciye isabet eden 38 bağımsız bölümü anahtar teslimi olarak yüklenici....."den 22.7.2008 tarihli ve .... yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 170.000 TL bedelle satın aldığını, davacının yaklaşık 3 sene bu bağımsız bölümde ikamet ettiğini, arsa sahipleri ile yüklenici şirketin muvazaalı olarak anlaşıp davacıyı ve satış vaadi sözleşmesiyle bağımsız bölüm alan diğer hak sahiplerini devreden çıkarmaya çalıştıklarını, bu nedenle icra takibi başlatıp davacıyı ve diğer hak sahiplerini tahliye ettirdiklerini, davalıların muvazaalı ve kötü niyetli hareket ettiklerini, davalılar arasında 02.02.2006 tarih, 1668 yevmiye nolu yeni bir inşaat sözleşmesi düzenlendiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde satışı vaat edilen bağımsız bölümün dava tarihindeki değerinin avans faiziyle birlikte davalı müteahhitten tahsilini istemiştir.
Davalı arsa sahibi ... vekili (52 sayılı parsel 592 m2 arsa cinsli taşınmazda 1320/2400 pay maliki) anılan davalının, diğer davalı .....ile 01.05.2002 tarihli ve 5262 yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladığını, üç parselin 10266 Ada, 52 parsel olarak tapuda tescil edildiğini, müvekkilinin keşide ettiği 27.09.2006 tarihli vc 30416 sayılı ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, bilahare .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde 29.11.2006 tarihinde 2010/373-336 (bozmadan önce 2006/268 E.) sayılı dava ile; yükleniciyle arsa sahibi arasındaki inşaat sözleşmesinin feshine, kaçak inşaatın yıkımına, yüklenicinin bu parsele tecavüzünün önlenmesine dair açtığı davanın 15.06.2010 tarihinde kabulüne karar verilip Yargıtay aşamalarından geçerek 21.06.2012 tarihinde kesinleştiğini, yükleniciden tazminat talep edebileceklerini, bu sebeplerle davalının tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesini, davalıdır şerhinin kaldırılmasını, ... aleyhindeki davasının reddini savunmuştur.
Davalı.... duruşma zabıtları ve bilirkişi raporunun 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece 07.12.2016 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 06.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda 01.05.2002 tarih vc ..... yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin (dayanak- temel işlem), .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.06.2010 tarihli ve E.2010/573, K.2010/336 sayılı ilamı ile feshedildiğini ve kararın kesinleşmiş olduğu, hükmen tescili talep edilen 1. normal kat, 38 numaralı bağımsız bölümünün bulunduğunu, tevhiden 52 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki binanın yıkılmış olduğunu, tespit edilen dava konusu 1. normal kat, 38 numaralı bağımsız bölümünün dava tarihi itibariyle değerinin 280.000,00 TL olduğuna dair rapor ve tüm dosya kapsamına göre; davanın davalı arsa maliki ... yönünden reddine, diğer davalı yüklenici Kalender İnşaat yönünden ise binanın kaçak yapılmış olması ve yıkılmış olması ve arsa maliki ile aralarındaki sözleşmenin mahkeme kararıyla feshedilip tescilin mümkün olmaması nedeniyle tescil talebinin reddine, davalı yüklenici tarafından satışı vaad edilen bağımsız bölümün bilirkişi raporuyla belirlenen rayiç bedeli olan 280.000-TL nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle davalı yüklenici ......ahsili ile davacıya ödenmesine, 22.750,00-TL vekalet ücretinin davalı Kalender İnşaat ...... Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, 11.375,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ya ödenmesine 06.04.2017 tarihinde karar verilmiştir.
Davacı ... vekilinin istinaf başvurusu ...... Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Dava, yüklenicinin temlikine ve muvazaaya dayalı olarak öncelikle tapu iptali ve tescil bu talebin kabul edilmemesi halinde tazminat isteğine ilişkindir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Hukukumuzda bir davadaki talebin, kademeli yolla mahkeme önüne getirilmesi mümkündür. Kademeli davada aslında ortada tek bir dava bulunup davacı hukuki himayeyi mahkemeden bu tek dava sebebiyle talep etmekte ancak alternatif istekler öne sürmektedir. Somut olayda, davacının tapu iptali ve tescil istemi ile olmadığı takdirde bedel istemi ayrı davaların konusu olmayıp, davacı bu isteğini seçenekli olarak ifade etmektedir. Bu nedenle davada, tapu iptali ve tescil talebi reddedilmiş ise de, yükleniciden bedel istemine yönelik terditli talep kabul edilmiştir. Hüküm bedel yönünden yüklenici şirket aleyhine olduğundan ve diğer davalı ... hakkındaki dava husumet ehliyeti bulunmadığından reddedildiğinden davalı ... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek hailnde yatırana iadesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.