Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/153
Karar No: 2022/3019
Karar Tarihi: 28.04.2022

Danıştay 4. Daire 2018/153 Esas 2022/3019 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/153 E.  ,  2022/3019 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/153
    Karar No : 2022/3019

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
    (...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Boya Kimya Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi

    İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının sevk edildiği takdir komisyonu kararı ile tespit edilen matrah uyarınca adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2009/1- ila 9,11,12 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; olayda, davacının 14/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 28/12/2015 tarihinde de takdir komisyonu kararları alındığı, bu duruma göre matrah takdirinin davacının takdir komisyonuna sevkinden itibaren bir yıl geçtikten sonra yapıldığının anlaşıldığı, hukuk devletlerinde, idarenin eylem ve işlemlerinde belirlilik esastır ve bu durum bireyler açısından hukuki güvence sağladığı, mükelleflerin ticari faaliyetlerini, mal varlıklarını ve ileriye dönük kararlarını doğrudan etkileyecek olan tarhiyatların temelinde yer alan takdir komisyonu kararlarının alınma süresinin de belirli olması gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nin E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararında belirtilen bir yıllık süre, sadece zamanaşımının duracağı süreye ilişkin olmayıp, söz konusu bir yılı aynı zamanda takdir komisyonunun matrah takdiri için kullanabileceği azami süre olarak kabul etmek, mükelleflere hukuki güvence sağlayan belirlilik ilkesinin de bir gereği olduğu, aksi halde, sınırsız veya genel zamanaşımıyla sınırlı sürede matrah takdir edilebileceği, ancak bu sürenin sadece bir yıllık kısmının zamanaşımını durduracağının kabul edilmesinin, Anayasa Mahkemesin anılan kararında sözü edilen ve eleştirilen İdarenin öngörülemeyen keyfiliğini doğuracağı, bu durumda açıkça hukuk devletine aykırılık teşkil edeceği, dolayısıyla takdir komisyonu kararı bir yıllık azami süre aşılarak alındığından, sözkonusu idari işlem şekil yönünden hukuka aykırı olup, bu işleme dayalı olarak yapılan tarhiyatlarda yasal isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Olayda zamanaşımı olmadığı, davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin yerinde ve yasal olduğu, hukuka aykırı kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davacı hakkında hazırlanan ...tarih ve ...sayılı Vergi Tekniği Raporuna istinaden hakkında sahte belge düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu olan mükelleflerden mal alışları olduğu, ayrıca mükellefin indirimli ÖTV oranı müessesesinden faydalanarak ithal etmiş olduğu white spirit maddesi için eksik alınan ÖTV'nin vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilmesi, tarh edilen ÖTV üzerinden KDV hesaplanarak dava konusu cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapılması gerektiğinin tespit edildiği, sevk edildiği takdir komisyonu kararları uyarınca adına re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2009/1- ila 9, 11, 12 dönemleri katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup bu durum mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği; 114. maddesinde ise "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
    Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda, hakkında re'sen tarh sebeplerinden biri bulunan mükelleflerin hangi hallerde 135. maddede sayılan incelemeye yetkili olanlar tarafından incelemeye tabi tutulacakları, hangi hallerde matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edilecekleri hususunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir.
    Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2009 yılı vergi borçları için 14/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği ve böylece zamanaşımının durduğu, takdir komisyonunca ...tarih ve ...sayılı vergi tekniği raporuna dayanılarak, 28/12/2015 tarihinde matrah takdir edilip karar verildiği, takdir komisyonu kararına istinaden tarh edilen vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamelerin 29/12/2015 tarihinde düzenlendiği ve 31/12/2015 tarihinde tebliği üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Olayda, 2009 yılına ilişkin olarak 31/12/2014 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 14/11/2014 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durdurduğu ve 28/12/2015 tarihli takdir komisyonu kararlarına istinaden 29/12/2015 tarihinde düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinin tarh zamanaşımı süresi dolmadan davacıya 31/12/2015 tarihinde dairede tebliğ edildiği görülmekle işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesinin kararının olayda sırf zamanaşımını kesmek amacıyla takdir komisyonuna sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı şeklindeki gerekçesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    ÖTV üzerinden hesaplanan KDV'leri yönünden;
    Her ne kadar Vergi Dava Dairesince işin esasına girilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmekteyse de, davalı idarece katma değer vergisinin hesabında dayanak aldığı ve katma değer vergisinin matrahını oluşturan, 2009 yılına ilişkin tarh edilen özel tüketim vergisine karşı açılan davada, ....... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile özel tüketim vergilerinin kaldırılmasına karar verildiği, anılan karara davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla reddedildiği, Vergi Dava Dairesinin söz konusu kararına davalı idarece yapılan temyiz başvurusunun da Danıştay Yedinci Dairesinin 16/11/2021 tarih ve E:2018/868, K:2021/4851 sayılı kararıyla onandığı, dolayısıyla dava konusu katma değer vergisi tarhiyatlarının dayanağının kalmadığı anlaşılmakla, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Davacının ihtilaflı dönemde kullandığı sahte faturalar nedeniyle tarh edilen katma değer vergileri yönünden ise, olayda tarh zamanaşımı olmadığından, Mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı ve dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatların kaldırılmasına hükmeden Mahkeme kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, ÖTV üzerinden hesaplanan KDV tarhiyatlarına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının davacının ihtilaflı dönemde kullandığı sahte faturalar nedeniyle tarh edilen KDV tarhiyatlarına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi