Esas No: 2020/9142
Karar No: 2022/6356
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9142 Esas 2022/6356 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9142 E. , 2022/6356 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine kesin olarak karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen karar kesin olarak verilmiş ise de, dava dilekçesindeki talebin şimdilik 112.000,00-TL olduğu, reddedilen miktar itibarıyla kesin olmadığı gibi, dava belirsiz alacak davası olduğundan alacak miktarı davanın başında belirli olmayıp, dava değeri olarak gösterilen miktar asgari tutar olduğundan kural olarak belirsiz alacak davasında talep belirlenmeden verilen kararın niteliği gereği istinaf ve temyiz yolu açık olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmış olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; ... İli, ... köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece
11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m²'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın ... ve ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına bağlı olarak yapılan ifrazlar sonucu taşınmazın 113 parçaya bölündüğü, 30.07.1968 tarih 8 ila 120 sıra, 3444 yevmiye numaralı işlem ile 113 adet müstakil tapu oluştuğu, davacı murisinin bu ifraz sonucu oluşan tapulardan 14 bağımsız bölüm numaralı 30.07.1968 tarih ve 34 sıra (Cilt173 - Sayfa 74) 1647.286 m² alanlı taşınmaz, ...’na ait iken, davacı murisi bir kısım hissesi dava dışı kişilere satılmış, davacılar murisi ... 04.10.1974 tarih ve 12 sıra (Cilt 178-Sayfa 79) numaralı tapu kaydı ile taşınmazın 6000/4941858’ini satın almak suretiyle edindiği; ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapunun toplam 201.914 m²’lik kısmının 229 parsel sayılı içerisinde kaldığı, kalan kısımların hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki 5687.46 m²’lik alanın 229 parsel olarak, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak ... Kadastro Mahkemesi'nde 06.12.1982 tarihinde açılıp, 2004/1 esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²'den 22.201.202 m²'ye çıkarılarak tescilin dayanağının yolsuz olması ve taşınmazların bulunduğu sahanın 1946 yılında 3116 sayılı yasa kapsamında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içersine alındığı, 1952 yılında makiye tefrik edildiği ve 1976 yılında da orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 02.07.2018 tarihinde (01.07.2008 günü pazar gününe isabet ettiği gözetilerek) TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
TMK'nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.