Esas No: 2020/9141
Karar No: 2022/6355
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9141 Esas 2022/6355 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9141 E. , 2022/6355 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; ... İli, ... köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2²'lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına bağlı olarak yapılan ifrazlar sonucu taşınmazın 113 parçaya bölündüğü, 30.07.1968 tarih 8 ila 120 sıra, 3444 yevmiye numaralı işlem ile
113 adet müstakil tapu oluştuğu, davacı murisinin bu ifraz sonucu oluşan tapulardan 80 bağımsız bölüm numaralı 30.07.1968 tarih ve 63 sıra (Cilt173 – Sayfa 80) 60.520 m2 alanlı taşınmaz, ... oğlu ...’na ait iken, önce 10.05.1972 tarihinde dava dışı kişilere, sonrada 19.09.1973 tarihinde 5993 yevmiye numaralı işlem ile davacı ... tarafından satın alınmış, ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapunun 229 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiği ve bu taşınmazla ilgili olarak davacı ...’in de davacı olarak yer aldığı, ... Kadastro Mahkemesi’nde 06.12.1982 tarihinde açılıp, 2004/1 esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²'den 22.201.202 m²'ye çıkarılarak tescilin dayanağının yolsuz olması ve taşınmazların bulunduğu sahanın 1946 yılında 3116 sayılı yasa kapsamında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içersine alındığı, 1952 yılında makiye tefrik edildiği ve 1976 yılında da orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 25.12.2014 tarihinde TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
TMK'nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın Hazine adına kesinleştiği, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.